25 Kasım Haftası’nda Kadınların Etkinlikleri

Gündem

Dr. Deniz Erdoğdu

Patria, Minerva, Maria Mirabel kızkardeşler, 25 Kasım 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’inde diktatöre karşı mücadele yürüttükleri için işkence ve tecavüz edildikten sonra bir uçurumundan atılmış olarak bulundu. Kelebeklerin katledilmesi ülkede büyük bir öfkeye yol açtı, bir yıl süren halk direnişinin ardından Trujillo diktatörlüğü yıkıldı. BM 1999 yılında 25 Kasım tarihini “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.

Ülkemizde ise bu yıl yaz aylarından itibaren iyice sınırımıza kadar dayanan savaş (hükümetin savaş sever politikaları bağlamında buna şaşmamak gerekir) ve kadınlara getirdiği kötülükler nedeniyle 25 Kasım’ın teması haliyle savaş, IŞID protestosu oldu. Savaşlarda kırıma uğrayan, İslamcı terör örgütleri tarafından hayatı cehenneme çevrilen, iş kazalarında öldükleri zaman farkına varılan, erkek katilleri tarafından hayatlarına son verilirken devletin hiç umursamadığı kadınlar-kadın işçiler için eylem yapmak gerekiyordu.

Biz TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu olarak diğer demokratik kitle örgütleri ve kadın örgütleriyle birlikte, bu yıl 25 Kasım haftasını Isparta Yalvaç’ta elma toplamaya giderken bindikleri minibüsün devrilmesi sonucu hayatını kaybeden 15 kadın emekçiyi andığımız basın açıklaması ile başlattık. Yalvaç'da 25 kişilik minibüslerde zaman zaman 80 kişi taşınan, trafik kontrolü yapılmayan, 140 km/sa hızla giden ancak freni tutmayan bir araçla 4 km boyunca sürüklenerek, kayalıklara çarpa çarpa duran bir araçta çocukları ile birlikte ölen kadınlar için olay mahaline gittik. Çevrede kazanın izleri hala duruyordu. Bu insanların ortak özelliği yoksulluk olup, 1-2 göz evde 12 kişi yaşayıp, yılda bir kaç ay mevsimlik tarım işinde çalışıyor olmalarıydı. Kendi toprağında tarım, hayvancılık yapacak imkanı kalmadığı için düşük yevmiye ile bahçelerde çalışmak zorunda kalmaktaydılar. Sadece 40 gün süren elma sezonunda günlük yevmiye 35 TL iken, dayı başı tabir edilen aracılar ise götürdüğü her işçiden 20 TL kazanmakta, mevsimlik tarım işçilerini en kötü araçlarla taşımaktadır. Dayı başı bir günde 80 tarım işçisini balık istifi bahçeye, tarlaya götürmesi karşılığında ayda yaklaşık 45 bin TL gibi kazanç elde eden taşerondur.

Hafta ortasında ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İl Müdürlükleri önünde kadına yönelik şiddet konusundaki politikasızlığa, bakanlığın adında “kadın” kelimesi olmamasına, kadını aile içine hapseden anlayışa karşı “Kadın Bakanlığı İstiyoruz!” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirildi. Kadını için de bütçe oluşturulması talebi ifade edildi, sembolik olarak “Kadın Bakanlığı” tabelası bırakıldı.

22 Kasım Cumartesi günü merkezi olarak Ankara’da emek, meslek örgütlerinden kadınlar, savaşa, İŞİD vahşetine, erkek egemenliğine, kadın katliamlarına ve nefret cinayetlerine karşı miting gerçekleştirdi. Mor fular, bandana, renkli etek ve desenli elbiselerle, yaratıcı sloganlarla kadınlar kendilerini ifade etti. Kolej meydanında, canlı müzik yapan kadın grubunun söylediği türküler eşliğinde, kocaman tek bir halay dönüldü. Katılımın yüksek olmasını, KESK yönetimindeki kadın arkadaşların çabasına ve uzak yolları aşıp gelen KESK’li kadınlara borçlu olduğumuz söylenebilir. Ayrıca Ankara Kadın Platformu’ndan aktivistlerin özenli ve istekli çalışmaları, çok sayıda kadına afiş, bildiri ile ulaşıp, alana davet etmelerinin etkisi aşikardır. Haftanın kapanış eylemi ise 25 Kasım Salı günü akşamında “IŞİD ve Savaşın Karanlığı’na Karşı Suruç’tan Başlayarak Her Yeri Meşalelerimizle Aydınlatacağız!” vurgusu ile yapılan meşaleli yürüyüş olmuştur.