TTB, aile hekimlerine yönelik olarak getirilen ASM, TSM, hastane ve 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde nöbet görevlendirmesine ilişkin esasların düzenlendiği genelgeyi yargıya taşıdı.
Tıp Dünyası – ANKARA
Türk Tabipleri Birliği tarafından, aile hekimlerine yönelik olarak getirilen ASM, TSM, Hastane ve 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde nöbet görevlendirmesine ilişkin esasların düzenlendiği 09.12.2014 tarih ve 2014/33 sayılı Genelgeye dava açıldı.
Açılan davada;
· Aile hekimlerinin her türlü haklarının, yükümlülüklerinin, görev ve yetkilerinin Kanunla düzenlenmesi gerektiği, bu hususların Yönetmelikle dahi düzenlenmeyerek Genelge ile düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu,
· Aile hekimlerinin izin hakkını düzenlemeyen Genelgenin dinlenme haklarını ihlal ettiği gibi, uzun sürelerle çalışmalarına yol açan düzenlemelerin hem sağlık çalışanlarının, hem de onlardan sağlık hizmeti alanların yaşam hakları ile maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme haklarını ihlal ettiği,
· Aile hekimlerinin yetkinlik dışı çalıştırılmaları nedeniyle hastaların zarar görmeleri söz konusu olabileceğinden, nöbet görevlendirmelerinin kamu yararına ve hizmetin gereklerine uygun olmadığı,
· ASM ve TSM’lerde tutulması istenen nöbetlerin, hangi amaçla getirildiğinin anlaşılmadığı, bunun hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik” ilkesini ihlal ettiği,
· 5258 sayılı Yasada ASM ve TSM nöbetinin “gereklilik” durumunda ve “Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenen aile sağlığı merkezlerinde” uygulanacağının belirtilmiş olmasına karşın, nöbetlerin tüm aile hekimleri ve tüm TSM hekimlerini kapsar şekilde, zorunlu bir uygulama olarak getirilmesinin Yasaya aykırı olduğu,
· ASM ve TSM nöbet hizmetleri sebebiyle ortaya çıkan harcamaların karşılanmasına ilişkin düzenleme yapılmamasının hukuka aykırı bir noksan düzenleme olduğu,
· Aile hekimlerinin nöbet hizmeti nedeniyle alacakları ücretin Yasa ile düzenlenmesi gerektiği halde, bunun Genelge ile düzenlenmesinin yanı sıra bu ücretin güvenceli bir biçimde tanımlanması gerekirken Yasada yer almayan bir gider kalemi de olmadığı halde nöbet ücretinin Halk Sağlığı Müdürlüğü döner sermayesinden ödenmesine ilişkin düzenlemenin hukuka uygun bulunmadığı,
· Aile hekimlerinin, Aile Hekimliği Kanununda tanımlanan gerçek görevleri ile bağdaşmayan, görev yeri bakımından da “belirli bir mekanda” hizmet verme kuralının ve görev tanımlarının dışında bir görevlendirmeyle karşı karşıya bırakılmalarının hukuka aykırı olduğu
dile getirildi.
Dava dilekçesinde ayrıca, 5258 sayılı Yasada aile hekimlerinin görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerine ilişkin herhangi bir çerçeve çizilmeksizin, sınırları belirsiz şekilde bu konuların düzenlenmesinin Yönetmeliğe bırakılmış olmasının Anayasaya aykırı olduğu belirtilerek, Aile Hekimliği Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa’ya aykırılığı iddiasının ciddi bulunarak iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması da talep edildi.