Sağlık Bakanlığı'nın, Gezi Parkı olayları sırasında ihtiyacı olanlara ilk yardım hizmeti sunduğu gerekçesiyle Ankara Tabip Odası hakkında açtığı dava reddedildi.
Tıp Dünyası – ANKARA
Sağlık Bakanlığı'nın, Gezi Parkı olayları sırasında ihtiyacı olanlara ilk yardım hizmeti sunduğu gerekçesiyle Ankara Tabip Odası hakkında açtığı dava reddedildi. 20 Şubat 2015 Cuma günü saat 09.45'de Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde üçüncü duruşması görülen dava, tanıkların dinlenmesinin ardından sona erdi.
Dava öncesi basın açıklaması
Türk Tabipleri Birliği ve Ankara Tabip Odası yöneticileri, tabip odaları, sendikalar, meslek ve sivil toplum örgütü temsilcileri, yurtdışından gelen hekim örgütlerinin temsilcileri, milletvekilleri ve hekimler, duruşmanın görüleceği Ankara Adliyesi önünde sabah saatlerinden itibaren biraraya geldiler. TTB ve ATO yöneticileri burada ortak basın açıklaması yaparak, iyi hekimlik değerlerinin yargılanamayacağını dile getirdiler. Ortak açıklamayı ATO Başkanı Prof. Dr. Çetin Atasoy okudu.
Duruşmaya CHP milletvekilleri Aylin Nazlı Aka, Levent Gök, Mahmut Tanal, Orhan Düzgün, HDP Milletvekili Demir Çelik, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, eski Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Dr. Metin Bakkalcı, Kaya Güvenç, Halk Evleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Dünya Tabipler Birliği, Norveç Tabipler Birliği ve Avrupa Birliği Daimi Hekimler Komitesi adına Björn Hoftved ile İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü (PHR) temsilcisi Dede Dunevant da destek verdi.
Davayı izlemek üzere Türkiye'ye gelen İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü (PHR) temsilcisi Dede Dunevant, sağlık çalışanlarının üzerine bu şekilde gidilmesini görmekten üzüntü duyduklarını dile getirirken, davanın bunu ortaya koyduğunu dile getirdi. Doktorların ve sağlık çalışanlarının etik görevlerini hiçbir korku duymadan yerine getirmeleri gerektiğini belirten Dunevant, dünyanın pek çok yerindeki hekimin Türkiye'deki bu davanın düşürülmesi için hekimlerin yanında olduklarını aktardı. Dunevant, burada olmaktan gurur duyduğunu, TTB ve ATO ile dayanışma içinde olduklarını belirtti.
Tanıklar dinlendi
Duruşma saat 09.45'te başladı. Sırasıyla Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, CHP Milletvekilleri Aylin Nazlı Aka ve Levent Gök, dönemin Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık, Dr. Aytuğ Balcıoğlu, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nden Tezcan Karakuş ve Gezi Parkı olayları sırasında yaralandıktan sonra gönüllü hekimlerin sunduğu ilk yardım hizmetinden yararlanan Akın Can, Kazım Aslan ve Duran Eren Şahin’in ifadeleri dinlendi.
Tanıklar ifadelerinde esas olarak, Gezi Parkı olayları sırasında yaşanan yoğun polis şiddeti nedeniyle, çok sayıda insanın acil sağlık hizmetine ihtiyaç duyduğunu, Sağlık Bakanlığı’nın bu ihtiyacı karşılamadığını, ayrıca yaralıların “fişlenme” kaygısıyla Sağlık Bakanlığı hastanelerine götürülmekten çekindiklerini, gönüllü hekimlerin verdiği sağlık hizmetlerinin ölüm ve kalıcı sakatlık oranlarının daha da artmasını önlediğini, bunun hekimlerin mesleki görevleri olmasının yanı sıra insani bir sorumluluk olduğunu vurguladılar.
Tanıkların dinlenmesinin ardından, dava hakimi davanın reddedildiğini açıkladı.
“Utanç davası sona erdi”
Davanın sona ermesinin ardından, TTB ve ATO yöneticileri basın mensuplarına bir açıklama yaptılar. ATO Başkanı Prof. Dr. Çetin Atasoy, ATO’nun Gezi olayları sırasında yaralananlara “izinsiz” olarak yardım ettiği gerekçesiyle açılan davanın reddedildiğini belirterek, “Bu bize bir kez daha gösterdi ki, iyi hekimler yargılanamaz” diye konuştu. Hekimlerin acil durumda ihtiyacı olanlara yardım etmek için kimseden izin almaya ihtiyaçları olmadığını belirten Atasoy, “Bu aslında gönüllü bir hekimlik hizmeti değil, zorunlu bir hekimlik hizmetidir. Bizim mesleki etiğimiz de bunu zorunlu kılar. Bundan kaçınmak mesleki etik açısından suçtur aslına bakarsanız” diye konuştu. Atasoy, yargı kararının da bunu ortaya koyduğunu belirtti.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan da, “utanç davası”nın sona erdiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Bu duruşma üç şeyi net olarak ortaya çıkarmıştır. Tanıkların ifadeleri net olarak ortaya koymuştur ki; Gezi olayları sırasında polis şiddeti sonrası yaralanan yurttaşlara ilk yardım hizmeti vermek için kılını bile kıpırdatmamıştır ve açık biçimde yaralanan yurttaşlarımızın aleyhine ayrımcılık yapmıştır. İkincisi, İnsanlık yararına hekimlik yapmak suç ilan edilemez. Ankara’daki duyarlı hekimler, polis şiddetinden dolayı yaralanan yurttaşların yardımına koştular, kimi zaman sokakta, kimi zaman kurulan sağlık noktalarında yaralananlara yardım ettiler. Bunun da engellenemeyeceğine karar verildi. Ayrıca, insanlık yararına hekimlik ile iyi hekimlik değerleriyle toplumun buluşmasını önlemek için açılmış bir davaydı bu. Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı özünde buydu. Bunun da yapılamayacağı ortaya çıktı. Siyasi otoritenin bunu suç ilan edilmesinin bir karşılığı yoktur. Bu davanın reddedilmesi hukuk adına çok önemlidir.”
Ne olmuştu?
Sağlık Bakanlığı Ankara Tabip Odası yöneticilerini Gezi Parkı protestosu sırasında “izinsiz ve kontrolsüz olarak revir açarak göstericilere sağlık yardımı yaptıkları gerekçesiyle, Ankara Tabip Odası’nın Yönetim ve Onur Kurulları’nın görevden alınması talebiyle dava açmıştı. İlk duruşması 30 Eylül 2014, ikinci duruşması 23 Aralık 2014’te gerçekleştirilen davanın üçüncü duruşmasında karar verilerek, dava reddedildi.