Tabip odalarımızda seçimler tüm hızıyla devam ediyor.
Meslektaşlarımız tabip odası yönetimlerini ve diğer seçili kurulları belirlemek için sandık başına gidiyorlar. Önümüzdeki ay da TTB seçimleri yapılacak.
Hekimler hiç de kolay bir dönemde değiller. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Kötü koşullarda, uzun saatler çalışmak zorundayız. Sağlık hizmeti verdiğimiz, yaşamımızı adadığımız hastalarımızla karşı karşıya getiriliyoruz. Sağlık kurumları birer şiddet alanına dönüşmüş durumda.
Mesleğimizi bilimsel donanımımız ve hasta yararını gözeterek bağımsız biçimde uygulayamıyoruz. İşimizi nasıl yapacağımıza dışarıdan çok fazla müdahale, iyi hekimlik yapabilmemizin önünde engeller var.
Tıp eğitimi zorda. Meslekte yükselmelerde önemli olan liyakat değil, kayırmacılık almış başını gidiyor.
Hayatın her alanına yayılmaya çalışılan gericilik baskısı sağlık alanına da yansımış durumda. Hastanelere din psikologları, sülük, hacamat, larva tedavileri, hasta ve doktor odalarına dini kitaplar, kamu hastaneleri genel sekreterliğinden “nübüvvet penceresinden tıbba bakış” konferansı çağrıları…
Hastalardan alınan sayısız kalemde katkı, katılım payları, paran kadar sağlık dönemi. Sokağa çıkma yasakları, terör saldırıları, bombalar, çatışmalar, dinmeyen kan. Elinde beyaz bayrakla hastaneye ulaşmaya çalışan hastalar, öldürülen doktorlar, hemşireler, ambulans şoförleri…
Yıllardır yürütülen özlük hakları ve halkın sağlık hakkı mücadelesi. Bunun sonucunda verilen emekli maaşı artışı ve yıpranma payı sözleri. Halen tutulmayı bekleyen sözler…
İşte böyle bir dönemde hekimler ve tabip odaları, TTB, yılmadan laik, demokratik, emeğimizin değerinin bilindiği, barış içinde bir ülkede iyi hekimlik yapma mücadelesini sürdürüyorlar. Bu bağımsız, sağlık ve yaşam odaklı meslek örgütü tavrı iktidarın ve yandaş gazetelerinin, sosyal medya trollerinin hedefi altında. Açıktan kimi siyasi partilerden, ilgisiz çevrelerden tabip odası seçimlerine müdahale var.
***
Ama yağma yok. Hekimlik kazandı ve kazanmaya devam edecek! Hekimler iktidar odaklarından bağımsız tabip odası duruşuna ve iyi hekimlik mücadelesine destek vermeyi sürdürecekler.
Bu mücadele binlerce yıllık bir mesleği ve onun değerlerini temiz tutma, gelecek nesillere aktarma mücadelesidir. İyi yaşama ve yaşatma mücadelesidir.
Bu mücadeleyi sürdürmek adına tabip odaları yönetimlerinde, seçili kurullarında görev ve sorumluluk alan, üzerlerindeki baskıya rağmen “ben de varım” diyen tüm meslektaşlarım. Tabip odalarının ve TTB’nin komisyonlarında, kollarında, çalışma gruplarında, tüm kurullarında özveriyle çalışan meslektaşlarım. Seçimlerde işyerlerini gezen, hekimler ve sağlık çalışanlarıyla el sıkışan meslektaşlarım. Sandığa gidip tabip odasına yüzünü dönen, yön vermek isteyen tüm meslektaşlarım…
Katkılarınız için teşekkür ediyor, sizlerin, ailenizin, bu ülkedeki çocukların, gençlerin, yaşlıların, herkesin sağlığı için güzel bir dönem diliyorum.
Umutla, sevgiyle, dostlukla…
Dr. Bayazıt İlhan
TTB Merkez Konseyi Başkanı