TTB Merkez Konseyi, 14 Mart 1827’de kurulan ve modern tıp eğitiminin başlangıcı olarak kabul edilen Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin Sağlık Bakanlığı’na devrinin iptal edilmesini istedi.
Tıp Dünyası – ANKARA
TTB Merkez Konseyi, 14 Mart 1827’de kurulan ve modern tıp eğitiminin başlangıcı olarak kabul edilen Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin (GATA) Sağlık Bakanlığı’na devrinin iptal edilmesini istedi. TTB’den yapılan açıklamada, GATA’nın Sağlık Bakanlığı’na devrinin yalnızca modern tıp eğitiminin tarihinin değil, kamusal sağlık hizmeti sunumundaki sosyal devlet uygulama modelinin de silinmesi operasyonu olduğu belirtildi.
GATA’nın 15 Temmuz 2016 tarihindeki asker kalkışmasından 10 gün sonra, 25 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısında, diğer asker hastaneleri ile birlikte Sağlık Bakanlığı’na devredilmesinin kararlaştırıldığına yer verilen açıklamada, 31 Temmuz 2016 tarihinde yayımlanan 29787 sayılı Resmi Gazete’de yer alan 669 sayılı KHK ile bu kararın uygulamaya girdiği hatırlatıldı. İki hafta gibi kısa bir süre içinde, asırlık bir kurumun bir gecede tamamlanan tabela değişimleriyle yok sayılmak, hiçleştirilmek istendiği kaydedildi.
Kurumda eğitim almakta olan öğrencilerin süreçten haberdar edilmek bir yana, eğitim ve çalışma ortamlarının yok edildiğine, özlük haklarının ellerinden alındığına dikkat çekilen açıklamada, “Bu durum kabul edilemez. Hekim meslektaşlarımızın da içinde yer aldığı sağlık çalışanlarının maruz kaldığı bu uygulama geri alınmalıdır” denildi.
Devir işleminin “muharip gücü yüksek ordu yapılanması” gerekçesi ile savunulmaya çalışıldığına yer verilen açıklamada, bunun gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, “TSK’nin sağlık dışındaki hizmet sınıfları olan levazım, ordu donatım, muhabere, ulaştırma vb. sınıflarına yönelik bu türden bir düzenleme söz konusu değildir. TSK, bu alanlardaki hizmeti kendi personeli ile kendi birimlerinde üretmeye devam etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın ürünü!
Açıklamada, GATA ve Asker Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devrinin, AKP’nin 2003 yılında başlattığı Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) kapsamında gerçekleştirilmiş bir işlem olduğuna dikkat çekildi. Bu kurumların 926 sayılı TSK Personel Yasası kapsamındaki kamu personeli ve aileleri ile zorunlu askerlik hizmetini yapmakta olanlar ve ailelerine parasız sağlık hizmeti sunan ve sosyal devlet uygulamalarının sağlık alanındaki son örnekleri olduğu belirtilerek, “GATA ve Asker Hastaneleri, sağlık hizmetlerinin finansmanının TSK’ye genel bütçeden ayrılan paydan sağlandığı, hizmet sunumu ile finansmanının tek elden yürütüldüğü, hem hizmetin niteliği ve maliyeti hem de personelin çalışma koşulları açısından ülkemizdeki son kamu sağlık kuruluşuydu” denildi.
GATA’nın devir işleminin, yalnızca modern tıp eğitiminin tarihinin değil, kamusal sağlık hizmeti sunumundaki sosyal devlet uygulama modelinin de silinmesi operasyonu olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Daha fazla zaman geçirmeden bu yanlıştan dönülmelidir. Yanlışın yarattığı tahribat, bir zaman sonra hatadan geri dönülmek istense de onarılamayacak boyuta ulaşabilir” ifadelerine yer verildi.
Askeri kadrolara kura ile hekim atanamaz!
Asker hekimliği ortadan kaldıran uygulamadan çok kısa bir süre sonra, kıt’a hekimliği uygulamaları da sekteye uğramaya başladı. Sağlık Bakanlığı, 71. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası için ilân ettiği 718 kadronun 47 tanesini, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı kıt’a hekimliklerine ayırdı. Farklı bir personel yasası bulunan, sivil tababetten farklı gereksinimleri olan TSK birimlerinde sivil hekimlere zorunlu hizmet uygulaması, Anayasa başta olmak üzere, hukukun rafa kaldırılmasıdır; kabul edilemez. Kapatılan GATA Tıp Fakültesi nasıl birkaç hafta sonra yeniden eğitime başlatıldıysa, 669 sayılı KHK’nin GATA ve Asker Hastaneleri ile ilgili 106-109 maddeleri de iptal edilmelidir.