Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin kadro ilanında “kişiye özel” ilanlar dikkat çekiyor. İlan edilen kadrolar arasında “robotik cerrahi” sertifikası olan üroloji profesörü ya da “denetimli serbestlik kapsamındaki bağımlılar konusunda çalışmalar yapmış olma” koşulu aranan psikiyatri doçenti bulunuyor.
Tıp Dünyası – ANKARA
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörlüğü’nün (SBÜ) Kasım 2016 itibarıyla 95 kadro için yardımcı doçent, doçent ve profesör alımı ilanı verdi. SBÜ’nün kadro ilanında “kişiye özel ilanlar dikkat çekiyor. “Robotik cerrahi” sertifikası olan üroloji profesörü ya da “denetimli serbestlik kapsamındaki bağımlılar konusunda çalışmalar yapmış olma” koşulu aranan psikiyatri doçenti, “transplantasyon kliniğinde en az 6 ay bulunmuş” genel cerrahi profesörü ya da “serebral palsili çocuk hastalarda yaşam kalitesi konusunda çalışma yapmış olan” FTR profesörü ilan edilen kadrolar arasında yer alıyor.
Kadrolara atamaların durdurulması gerekiyor
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, konuyla ilgili değerlendirmesinde, “SBÜ’nün ne özgür, özerk, bağımsız bir üniversite yapılanması ne de çağdaş, bilimsel bir tıp eğitimi örgütlenmesiyle örtüştüğünü söyleyebiliriz” diye konuştu. Üniversitenin mütevelli heyetinin kararlarının Anayasa’ya aykırılığının da işin bir diğer yanını oluşturduğunu belirten Tükel, “Anayasa Mahkemesi’nin, SBÜ’nün mütevelli heyet yapılanmasını Anayasaya aykırı bularak iptal etmesi nedeniyle, mevcut mütevelli heyet kararı ile ilan edilen kadrolara atamaların durdurulması gerekiyor. Bu nedenle, önce, akademik kadroların ancak Anayasaya aykırılığın giderilmesi durumunda ilan edilebileceğinin altını çizelim” vurgusunu yaptı.
Tükel’in değerlendirmesi şöyle:
“İkinci olarak, eğer bir üniversiteden söz ediyorsak, kadro ilan edilmeden önce, tıp ve tıpta uzmanlık eğitiminin gereklilikleri ve anabilim dalı / bilim dalı yapılanmaları üzerinden akademik gereksinimlerin belirlenmesi ve nesnel ölçütler temel alınarak bu gereksinimler üzerinden kadro planlamasının yapılması gerekiyor. SBÜ’de karşılaştığımız durum ise, bunun tam tersi. Kadro ilanlarına bakıldığında, bir kadro planlamasının yapılmamış olduğu açık olarak görülüyor. Daha ötesi kadroların kişilere özel olarak tanımlandığını, belirli kişileri işaret ettiğini görüyoruz. Bu durum, kadrolara atamalarda liyakatı temel alan, açık, adil ve eşit bir değerlendirmeden ne kadar uzak olunduğunun bir göstergesi, aynı zamanda.”