14 Mart'ta Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak yüksek sesle itirazımıza devam ediyoruz ve iktidara, sağlığı yönetenlere, sağlık alanını kendileri için bir rant alanı olarak görenlere sesleniyoruz: Umudumuzu tüketemezsiniz!
Tıp Dünyası – ANKARA
14 Mart arifesinde ne haldeyiz?
OHAL'deyiz!
Sağlık alanında keyfilik, hoyratlık, karmaşa, despotluk, şiddet…
“Şimdilik” 2 bin 750 hekim işlerinden atıldı; binlerce hekim ise “sıra ne zaman bize gelecek” endişesi içinde yaşama ve çalışma uğraşı içinde.
Her yeni gün bir öncekini aratan uygulamalarla karşılaşıyoruz.
İyi hekimlik giderek kan kaybediyor.
Nitelikli sağlık hizmeti sunabilmenin koşulları daha fazla tahrip ediliyor.
Can güvencemiz
İş güvencemiz
Ücret güvencemiz
Gelecek güvencemiz
Mesleki bağımsızlığımız
tehdit altında !
Her şeye rağmen;
14 Mart'ta Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak yüksek sesle itirazımıza devam ediyoruz ve iktidara, sağlığı yönetenlere, sağlık alanını kendileri için bir rant alanı olarak görenlere sesleniyoruz:
Umudumuzu tüketemezsiniz!
Çünkü, karşınızda aklın, vicdanın ve toplumun sesi olan hekimler ve onların örgütlülüğü var!
Evet; hoyratlığa, despotluğa, gerici, piyasacı sağlık politikalarına teslim olmayacağız!
Hekimlik değerlerine her zamankinden daha fazla sahip çıkacağız; antidemokratik uygulamalarınız bizi yıldıramayacak; bilimsel ve toplumcu sağlık anlayışını savunmaktan geri durmayacağız!
Hekimler olarak;
Bu 14 Mart'ta iyi şeylere her zamankinden fazla ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Bütün toplum olarak kötüyü, kötülüğü iyilikten ayırmamız gerektiğinin farkındayız ve yüzümüz, kalbimiz, aklımızla iyiye dönmeliyiz, diyoruz.
Mesleğimizi iyi uygulama konusundaki çabalarımıza karşın, yaygın ve yoğun bir şiddete maruz kalıyoruz.
Sorunlarımız onca çabamıza ve talebimize rağmen çözülmüyor; aksine her geçen gün fazlalaşıyor. Siyasal iktidar, çalışma koşullarımızdan emekliliğimize, gelecek güvencemize, yıpranma hakkımıza kadar haklı taleplerimizi görmezden geliyor.
Nitelikli sağlık hizmeti sunmanın yetersiz koşullarında elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
Ancak, bu kadar yoğun emeğimizin dikkate alınmadığını, haksız uygulamalara devam edildiğini görüyoruz.
14 Mart'a giderken;
Ülkenin bütün sorunlarının yumak haline dönüştüğünün farkında olarak dün olduğu gibi bugün de her işin başı sağlık diyeceğiz ve hekimler olarak taleplerimizi sağlığın olmazsa olmazlarıyla birlikte dile getireceğiz.
Sağlık için; umut, çatışmasızlık, barış, yaşanabilir bir doğa, eşitlik ve iyi hekimlik için bu 14 Mart'ta tüm hekimlerle el ele olacağız.
14 Mart;
İyilik, dostluk ve dayanışmanın sesi olsun!