Prof.Dr. Onur Hamzaoğlu
Kocaeli Dayanışma Akademisi
–
Bu çalışmada Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK)’nun muayene katılım paylarına 2017 yılı için yapılan zammın değerlendirilmesi ile SGK’nin, sağlık sigorta primlerini düzenli olarak yatırmak zorunda bulunan sigortalılardan topladığı, prim dışında her bir işlem karşılığında tahsil ettiği “muayene katılım payı”, “reçete katılım payı” ve “ilaç katılım payı” adı altında, 2015 yılında topladığı paranın miktarı hesaplanmaya çalışılacaktır. Sigortalılar tarafından ödenmekte olan “ilaç fark bedeli” ile ilgili herhangi bir veriye ulaşılamadığından, önemli bir toplama sahip bu başlıkla ilgili herhangi bir çalışma yapılamamıştır.
2016 yılının son günü yayımlanan Resmi Gazete’nin 29935, Mükerrer sayısında “Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK)’nun SGK Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” başlığında yalnızca üç maddeden oluşan tebliğ yer aldı. Tebliğin tek işlevi, SGK sağlık sigortası kapsamında olup, işsiz olsalar dahi prim ödeyenler de dahil, SGK’nin anlaşmalı oldukları hastanelerde muayene olmak istediklerinde, düzenli olarak ödedikleri sağlık sigortası primine ilâve olarak alınan “muayene katılım bedellerine” zam yapılması ve zammın 2017’nin ilk gününden itibaren uygulamaya girmesinin sağlanmasıydı.
Bilindiği gibi, emekli olanların maaşlarından kesilen, çalışanların ve bakmakla yükümlü olduklarının ise eczanelerde ödemek zorunda oldukları muayene katılım ücretleri 2016 yılı enflasyon rakamı olan %8.53’den kat kat fazla zamlandı. 2017 yılında hastanelerde muayene olacak sigortalılar bundan böyle %20’den %60’a kadar değişen zamlı fiyatlardan muayene katılım payı ödemek zorunda kalacaklar(Tablo 1).
Tablo 1. Yıllara göre SGK muayene katılım payı fiyatları(TL) ve zam oranları
2016 2017 Zam(%)
Devlet Hastanesi 5.0 6.0 20
SB Eğitim ve Arş. Hastanesi 5.0 7.0 40
Üniversite Hastanesi 5.0 8.0 60
Özel Hastane ve Vakıf Ünv. Hastanesi 12.0 15.0 25
SGK’nin sağlık sigortası kapsamında olanlar, 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren, devlet hastanesindeki her bir muayene için 6TL, eğitim ve araştırma hastanelerindeki her bir muayene için 7TL, üniversite hastanelerinde her bir muayene oluşlarında 8TL ve özel hastanelerle vakıf üniversitesi hastanelerinde her bir muayene oluşlarında da 15TL ödeyecekler. Halbuki yapılan zam, 2016 yılı enflasyon rakamı(%8.53) kadar olsaydı zaten sağlık sigorta primlerini ödemekte olan hastaların ödeyecekleri yeni muayene katılım payları da çok farklı olacaktı(Tablo. 2).
Tablo 2. Enflasyon oranında zam yapılmış olsaydı 2017 yılı için olması gereken SGK muayene katılım payı fiyatları ile 2017 fiyatları arasındaki fark(TL)
Zamlı Fiyat Enflasyonlu Fiyat Fark
Devlet Hastanesi 6.0 5.4 0.6
Eğitim ve Arş. Hastanesi 7.0 5.4 1.6
Üniversite Hastanesi 8.0 5.4 2.6
Özel Hastane ve Vakıf Ünv. Hast. 15.0 12.0 3.0
Sigortalılar, hem devlet hastanesinde hem eğitim ve araştırma hastanesinde hem de üniversite hastanesindeki her bir muayene için 5.4TL ödemeleri gerekecekti. Oysa, yapılan zamla birlikte, her bir devlet hastanesi muayenesi için 0.6TL, eğitim ve araştırma hastanesi muayenesi için 1.6TL, üniversite hastanesi muayenesi için 2.6TL, özel hastane ve vakıf üniversite hastanesi muayenesi için 3.0TL daha fazla ödemek zorunda bırakılmışlardır.
Çünkü yapılan zam oranları, 2016 yılı enflasyonundan 2.3 ile 7.0 kat daha fazladır(Tablo 3).
Tablo 3. Muayene katılım payı fiyatlarına yapılan zam oranlarının 2016 yılı enflasyonuna orantısı
Devlet Hastanesi 2.3
Eğitim ve Arş. Hastanesi 4.7
Üniversite Hastanesi 7.0
Özel Hastane ve Vakıf Ünv. Hast. 2.9
Diğer bir ifadeyle, muayene katılım payı fiyatlarına 2017 yılı için yapılan zam oranlarını, 2016 yılı enflasyonuna böldüğümüzde, yapılan zamlar 2016 yılı enflasyonundan; devlet hastanesi zammında 2.3 kat, eğitim ve araştırma hastanesi zammında 4.7 kat, üniversite hastanesi zammında 7.0 kat ve özel hastanelerle vakıf üniversitesi hastaneleri zammında da 2.9 kat daha fazladır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın 68. Maddesi’nde yer alan, SGK’ye tanınan düzenleme yetkisine dayanarak çıkartılan üç maddelik tebliğ ile Hükümet’in eli, cebimizin daha da içine doğru girmiş oldu.
AKP Hükümetleri, işsiz olanlara bile sağlık sigorta primi ödeme zorunluğu uyguluyor hem de hastanelerdeki her bir muayene için, muayene katılım payı adı altındaki ‘haraç’, çalışanlar ve işsiz sigortalılardan, SGK’nin veznesi gibi çalışmak zorunda bırakılan, eczanelerde alınıyor(ödemeyene ilaç verilmiyor ya da eczacının kendisi ödemek zorunda kalıyor), emeklilerin de maaşlarından kesiliyor. ‘Olacak iş değil’ gibi gelse de bununla da yetinilmiyor. Hükümet, SGK üzerinden, ister aile hekimleri tarafından isterse hastane polikliniklerinde yazılsın, her bir reçete için 3TL(eğer üç kutudan fazlaysa, sonraki her bir kutu için birer TL daha) topluyor. Yetmiyor, reçete tutarının emekliler için %10’u, çalışanlar ile işsiz olup zorunlu olarak isteğe bağlı sigortalılar için %20’sini ilaç katılım payı adı altında, yukarıda ifade ettiğimiz ödetme yoluyla alıyor. Bu da yetmiyor! Reçetede yazılı ilaçlar eşdeğeri ilaçlara göre daha fazla fiyata sahipse, aradaki farkı ‘ilaç fark bedeli’ adı altında yine bizlerin-sigortalıların cebinden alıyor.
SGK, Aylık İstatistik Bülteni’nin sağlık istatistiklerinin de yer aldığı sonuncusunu Eylül 2016 tarihiyle yayımladı. Buradaki verilere göre, 2015 yılında, hastanelerde, sigortalılara 468milyon 442bin muayene yapılmış, toplam 339milyon 224bin adet reçete yazılmış, katılım payı, eczane ve kamu ıskontosu çıkartıldığında SGK tarafından, toplam 18milyar 104milyon TL reçete bedeli olarak ilaç ödemesi yapılmıştır. Unutmadan anımsatmakta yarar var; sigortalı hastalardan alınan ilaç katılım payları söz konusu ıskontolar yapılmadan hesaplanmakta ve SGK için tahsil edilmektedir. Bununla birlikte, sigortalılardan tahsil edilen katılım payı tutarlarıyla ilgili herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir. Bu nedenle, yayımlanmış verilerden yararlanarak, hesaplamaları bizlerin yapması gerekmektedir.
İlk olarak, 2015 yılında, muayene olan ve/veya reçete yazılan sigortalılardan SGK için tahsil edilen muayene katılım payları hesaplanmıştır. Muayene için başvuru sayılarının yıllar itibariyle artış gösterdiğini bilsek de Hükümetin cebimizdeki elinin nasıl büyütüldüğünü ortaya koyabilmek için benzer muayene sayılarını kullanarak 2017 fiyatlarıyla yapılacak muayene katılım payı tahsilatı da hesaplanmıştır(Tablo 4).
Tablo 4. Sigortalılardan hastanelere göre SGK için tahsil edilen muayene katılım payı
Muayene 2015 2017
(bin kişi) (bin TL) (bin TL)
Devlet hastanesi(2. basamak) 251 887 1 259 435 1 511 322
Eğitim hastanesi(3. basamak devlet) 85 539 427 695 598 773
Özel hastane 90 428 1 085 136 1 356 420
Üniversite hastanesi 40 589 202 945 324 712
TOPLAM 468 442 2 975 211 3 791 227
Tablo 4’de de görüleceği gibi, 2015 yılı içinde, hastanelerde yapılan muayeneler için sigortalılardan, ödedikleri sağlık sigorta primine ek olarak, toplam yaklaşık 3milyar TL tutarında muayene katılım payı tahsil edilmiştir. Benzer muayene sayısı için 2017 fiyatlarıyla, cebimizden 3.8milyar TL alınacaktır. Bu tutar, 2015 rakamlarına göre toplamda %27.4’lük bir artış-zam demektir.
Türkiye’nin 2015 yılı nüfusu 78 741 053 kişiden oluşmakla birlikte, bunların 67 330 236’sı sosyal güvenlik kapsamındadır. Türkiye’de yurttaşların %14.5’i sosyal güvenlik kapsamı dışında bulunmakta, diğer bir ifadeyle herhangi bir sosyal güvencesi bulunmamaktadır. Kapsam içindeki kişiler dikkate alındığında, 2015 yılında hastanelerde kişi başına muayene sayısı 7’dir. Buna göre, 2015 yılında, ortalama bir sigortalı, tutarı başvurulan hastane grubuna göre değişmekle birlikte, en az yedi defa muayene katkı payı ödemek zorunda kalmıştır.
Aylık İstatistik Bülteni’ndeki verilere göre, 2015 yılında sağlık sigorta kapsamındaki 67 330 236 kişi için toplam, 339milyon 224bin reçete yazılmıştır. Bu durum, 2015 yılında sigortalı başına ortalama 5 adet reçete yazıldığını göstermektedir. Diğer bir ifadeyle, bir sigortalı, aynı yıl en az 15TL reçete katılım payı ödemek zorunda bırakılmıştır. Tek kutu ilaç yazılsa bile 3TL olarak ödenen reçete katılım payı olarak, 2015 yılında ödenmiş olan toplam tutar 1milyar 18milyon TL’den daha fazladır. Reçetelerde ortalama dört kutu ilaç yazılı olduğunda söz konusu tutar, 1milyar 367milyon TL’ye yükselmektedir.
Bülten’de yer alan verilere göre, SGK tarafından, eczane ve kamu ıskontosu düşüldükten sonra, toplam 18milyar 104milyon TL reçete bedeli olarak ilaç ödemesi yapılmıştır. Esasında bu toplam, 100.00TL’lik bir ilaç için 20.00TL’si sigortalı ya da 10.00TL’si de emekli sigortalılar tarafından ödendikten sonra, 10.00-41.00TL arasında değişen kamu indirimi ve 0.00-2.75TL’lik eczane indirimi düşüldükten sonra geriye kalan 36.25-80.00TL arasında değişen SGK ödemesini göstermektedir. Bizim için kamu ile paylaşılmış verilerin sınırlılığı nedeniyle hesaplaması oldukça zor olan ilaç katılım payı için yaklaşık bir tutarı, çok daha fazlası da olsa, SGK’nin yaptığı ödemenin %20’sini kabul ederek belirleyebiliriz. Buna göre, sigortalılar tarafından, 2015 yılında ödenmiş olan ilaç katılım payı tutarı 3milyar 621milyon TL olarak hesaplanmıştır.
Daha önce de belirtildiği gibi, sigortalılardan alınmakta olan ilaç fiyat farkı bedelini hesaplayabilme şansına sahip değiliz. Bunun dışında kalan, muayene katılım payı, reçete katılım payı ve ilaç katılım payı hesaplamalarını dikkate aldığımızda, sigortalılar, 2015 yılında, SGK’ye ödedikleri sağlık sigortası prim bedeli dışında toplam olarak en az 7milyar 614milyon TL ödemek zorunda kalmıştır. Sigortalılar tarafından ödenen bu tutar, SGK tarafından yapıldığı iddia edilen(doğrusu bizlerin ödediği primlerden) 2015 yılı sağlık harcaması olan 59milyar 356milyon TL’nin yaklaşık % 13’ünü oluşturmaktadır.
Yeniden soralım; ‘kimin eli kimin cebinde?’ ve yanıtlayalım; ‘AKP hükümetlerinin eli bizim cebimizde.’ Ancak, bu kadarla yetinmemeliyiz. Haziran 2003 tarihinden itibaren yoğun bir propaganda ile başlattıkları Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında, uygulamaya koydukları genel sağlık sigortası ile yurttaşların tümü sağlık güvencesine kavuşturulamamıştır. Herkesi kapsayacak iddialarındaki başarısızlıkları hiç de küçümsenecek boyutta değildir. Nüfusumuzun en az %14.5’inin sosyal sigortada hiçbir kaydı yokken, düzenli prim ödeyemeyenlerle birlikte, sağlık sigortası kapsamında olmadığı için sağlık hizmetlerine ulaşamayanların payı %18-20’leri bulmaktadır. Bu da yaklaşık 16milyon kişi demektir. Başarısızlıkları ya da kandırmacaları yalnızca bu başlıkta da değildir. Propaganda döneminde, ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı uygulamaya girdikten sonra sağlık hizmetleri için para ödemeyeceksiniz’ söylemleri de yok hükmündedir. Son yıllarda toplam cari sağlık harcamasının %80’ine yakını, diğer bir ifadeyle Türkiye genelinde sağlık hizmetlerinin tümü için harcanan her 100TL’nin 80TL’si kişiler tarafından yapılmakta, cepten ödenmektedir.
Tabii ki bu durum ‘kaderimiz’ değildir. Nisan ayında kurulacak sandıklara gidip, HAYIR oyu kullanmak, parlamenter sistemin ve kuvvetler ayrılığı prensibinin yok edilmesi gibi birçok sorunumuz dışında bu sorunun çözümü için de bir başlangıç olabilecektir.
Kaynakça
Resmi Gazete, 31 Aralık 2016 tarih ve Sayı: 29935, Mükerrer
SGK Aylık İstatistik Bülteni, Eylül 2016
TÜİK Haber Bülteni, 28 Ocak 2016, sayı: 21507