689 sayılı KHK ile Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki görevlerinden ihraç edilen 2010-2014 dönemi TTB Merkez Konseyi üyesi ve halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Mehmet Zencir ve çocuk cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Nergül Çördük’ü meslektaşları, hastaları ve öğrencileri uğurladı.
Tıp Dünyası – HABER MERKEZİ
29 Nisan 2017 tarihinde yayımlanan 689 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen 2010-2014 dönemi Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Mehmet Zencir ve çocuk cerrahisi uzmanı Doç. Dr. NergülÇördük, görev yaptıkları Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden, meslek örgütleri, sendikalar, sivil toplum örgütleri temsilcileri, meslektaşları, hastaları ve öğrencileri tarafından uğurlandılar.
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için görevlerinden ihraç edilen Zencir ve Çördük için 17 Mayıs 2017 tarihinde Pamukkale Üniversitesi Hastanesi önünde basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına katılan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel burada yaptığı konuşmada, “Bugün Mehmet Zencir ve NergülÇördük hocalarımızla birlikteyiz; onları buradan geçici olarak uğurlarken de yanlarındayız; yarın geri dönerlerken de bu kapılardan birlikte gireceğiz” dedi.
'Savaşa karşı çıkmasam bu halk beni yargılardı'
Prof. Dr. Mehmet Zencir, halk sağlığı uzmanı olduğunu belirtirken, “Trajikomiktir; savaş en büyük halk sağlığı sorunudur. Ben savaşa karşı çıkmasaydım halk beni o zaman yargılayacaktı. Yakasına yapışılacak birileri varsa, barışa sahip çıkmayan halk sağlıkçıları, hekimlerdir. Toplumsal barış olmadan sağlık olmaz biliyoruz. Barışla başlar sağlık. Bunu özellikle vurgulamamız gerekir” diye konuştu.
Akademisyenin kapıkulu olmadığını vurgulayan Zencir, “Bizim akademisyen olarak sorumluluğumuz toplumdan aldığımız güçle, gerçekleri, bildiklerimizi aykırı da olsa söylemektir. Söyledik, bedelini ödemeye hazırdık, ödedik. Bu bedel bizim onurumuzdur” dedi. Mehmet Zencir, Türkiye’de ihraç edilen akademisyenlerin dayanışma akademileri kurduklarını hatırlatarak, Türkiye’de artık akademinin toplumsal hale geldiğini, akademinin binalar ile sınırlı olmadığını ve ihraç edilen akademisyenler olarak bilgi üretmeye devam edeceklerini söyledi. Zencir, “Bizi bu yoldan döndüremeyecekler” dedi
Yarım kalan işler için öğrencilerinden özür dileyen Mehmet Zencir, onlarla istedikleri zaman, her yerde eğer eğitime devam edebilecekleri sözünü verdi. Zencir, Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ni ilmek ilmek ördükleri meslektaşlarına da beraber olma sözü verdi.
'Barış istemek suçsa, başımın üzerinde yeri var'
Doç. Dr. NergülÇördük de, son 15 yıldır gecesini gündüzünü Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nde geçirdiğini belirterek, “Sadece buradaki çocuklar değil, bütün çocuklar benim derdim. Dünyadaki her insanın, canlının derdini düşünüyorum. Nasıl ki önlenebilir sağlık sorunlarından ölenler benim derdimse, patlamada, çatışmada ölenler de beni derdim. Derdimden öte zaten görevim. Eğer bu bir suçsa bu suç başım üzerinde yeri var. Ama bunun suç olmadığını benim kadar herkes biliyor. İhracımızın haksız olduğunu da herkes biliyor. Bir şey de yapmadım, bir imza attım onu da söyleyeyim. KHK’ler yayımlanıyor, ardından hemen bizi burada hiç yokmuşuz gibi davranıyorlar. Ama şunu söylemek isterim; dokunduğumuz hiçbir hastamızdan, hiçbir meslektaşımızdan izlerimizi silemeyecekler” diye konuştu.