Savaş karşıtı tutum almak hekimlerin görevidir

Haberler

Dünya Tabipler Birliği, barıştan yana olma ve savaş karşıtı tutum almanın hekimlerin görevi olduğunu bildirdi. TTB’nin de aralarında olduğu beş tabip birliğinden oluşan bir çalışma grubunun yaklaşık 3 yıllık bir çalışma ile oluşturduğu ve Dünya Tabipler Birliği tarafından kabul edilen tutum belgesinde, hekimlerin savaşın insani açıdan yol açacağı sonuçlar konusunda hükümetleri ve devlet dışı aktörleri uyarmaları gerektiği belirtildi.

Tıp Dünyası – HABER MERKEZİ

Dünya Tabipler Birliği (DTB), Ekim 2017’de Chicago'da düzenlenen 68. Genel Kurul toplantısında, silahlı çatışmalarda hekimlerin rolüne ilişkin bir tutum belgesini kabul etti.

Tutum belgesinde, hekimlerin, silahlı çatışmaların başlatılması ya da sürdürülmesiyle ilgili kararlarda; siyasetçilerin, hükümetlerin ve güç sahibi başka kesimlerin, bu kararların yol açabileceği sonuçların farkında olmaları için çalışmaları ve savaşın insani açıdan yol açacağı sonuçlar konusunda hükümetleri ve devlet dışı aktörleri uyarmaları gerektiği belirtiliyor. Belgede, çatışma öncesi, süreci ve sonrasında hekimlere ulusal tabip birliklerine düşen görev ve sorumluluklara dikkat çekiliyor.

Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) de içinde olduğu beş tabip birliğinden oluşan bir çalışma grubunun, yaklaşık üç yıllık bir çalışma ile oluşturduğu metinde, silahlı çatışmaların kişilerin ve toplulukların sağlığına olduğu kadar sağlık tesisleri, konut, içme suyu şebekeleri ve kanalizasyon dahil olmak üzere kritik altyapılara zarar verdiği, çevresel bozulmaya yol açtığı hatırlatılıyor ve kritik önemdeki altyapıların zarar görmesinin malnütrisyonla birlikte kolera, tifüs gibi enfeksiyon hastalıklarına neden olabileceği belirtiliyor.

“Haklı savaş” kavramının şiddetin meşrulaştırılması için kullanılmaması gerektiğine yer verilen metinde, “ Bir savaşın ‘haklı savaş’ olduğunu ileri sürenlerin, bunun aşırı atıfta bulunulmaması gereken nadir ve uç bir durum olduğunu anlamaları temel önemdedir” vurgusu yapılıyor.

 

Metinde öne çıkanlar şöyle:

 

-Savaş ya da silahlı çatışmanın diğer biçimleri genellikle en yoksul durumda olanların koşullarını daha da kötüleştirir. Kendi ülkesinde yerinden olmuş kişilerin ve mültecilerin sayısındaki artışa katkıda bulunur.

-Hekimler, çatışmalar sırasında nüfusun katlandığı acıların hafiflemesi için tarafları etkileme çabası içinde olmalıdır.

-Hekimler ve ulusal tabip birlikleri (UTB) savaşın insani açıdan yol açacağı sonuçlar konusunda hükümetleri ve devlet dışı aktörleri uyarmalıdır.

-Hekimler, siyasetçilerin, hükümetlerin ve yetki sahibi diğer kesimlerin, silahlı çatışmayla ilgili aldıkları kararların sonuçlarının daha fazla farkına varmalarını sağlamak için çalışmalıdır.

-Devletler ve devlet dışı aktörler dahil olmak üzere silahlı çatışmada yer alan diğer yetkililer bu eylemlerinin sonuçlarıyla ilgili sorumluluklarını kabullenmeli,  bu sonuçlarla ilgili uluslararası mahkemelere ve yargı organlarına hesap vermeye hazır olmalıdır. DTB yetkililerin bunun gerekliliğini görmeleri ve gerçekleşmesi için işbirliği yapmalarını önermektedir.

-DTB silahlı çatışmaların etkisinin en ağır biçimde, kadınlar, çocuklar, gençler, yaşlılar ve toplumun en yoksul kesimleri dahil savunmasız durumdaki insanlar tarafından hissedileceğini  kabul eder. Hekimler sağlık hizmetlerine ayrılan kaynakların ayrımcılığa  yol açmamasını  sağlamalıdır.

-Hekimler, çatışmaların zarar verip bozulmalara yol açtığı yörelerde yaşayanlara               temel hizmetleri ulaştırma gerekliliğini yetkili mercilere sürekli anımsatmalıdır.