TTB’nin düzenlediği Tedavi Hizmetlerinde Gizli Özelleştirme: Şehir Hastaneleri Çalıştayı’nın sonuç raporunda, şehir hastaneleriyle ilgili önemli tespitler ortaya koyuldu.
Tıp Dünyası – ANKARA
Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından 20 Ocak 2018 tarihinde İstanbul Tabip Odası’nda (İTO) düzenlenen “Tedavi Hizmetlerinde Gizli Özelleştirme: Şehir Hastaneleri” Çalıştayı’nın sonuç raporu açıklandı.
Şehir hastanelerinin bütün boyutlarıyla ele alındığı çalıştayda, çalışma gruplarının raporlarında önemli tespitlere yer verildi. Buna göre, ileride hastaların önüne “şehir hastanesi fark ücreti” çıkabilir, hekimler ve sağlık çalışanları daha fazla şiddetle karşılaşabilir ve “iş kazası” riski artabilir.
Tedavi Hizmetlerinde Gizli Özelleştirme: Şehir Hastaneleri Çalıştayı kapsamında, “Şehir Hastanelerinde Kira ve Hizmet Bedelleri Nasıl Karşılanacak?”, “Şehir Hastanelerinde Sağlık Hizmeti Sunumu, Tıp ve Uzmanlık Eğitimi” ile “Şehir Hastanelerinde Sağlık Emekçilerini Neler Bekliyor” başlıklarında yürütülen çalışma gruplarının raporlarında öne çıkanlar şöyle:
Şehir Hastanelerinde Kira ve Hizmet Bedelleri Nasıl Ödenecek?
Şehir hastanelerinin kamuya getirdiği yük çok büyük. Bu paralar ödenemeyecek gibi görünüyor. Ancak borçlar uluslararası tahkime bağlı olduğu için devlet zorlansa da öncelikle bu borçları ödemek zorunda kalacak. Mevzuat, bu paranın Bakanlığa ya da bağlı kuruluşlara ait döner sermaye bütçesinden ve/veya merkezi yönetim bütçesinden ödeneceğini söylüyor. Sağlık Bakanlığı’nın şehir hastanelerine bu kadar büyük kaynak ayırması, diğer hastanelerin ödeneklerinde azalmaya, daha zora düşmelerine neden olabilir. Oralarda çalışan sağlık personelleri de, birinci basamakta çalışanlar da bunlardan hem çalışma koşulları hem de gelir yönünden etkilenebilirler. İleride hastalardan alınacak katkı-katılım payları artışı ve giderek daha fazla sağlık hizmetinin temel teminat paketinin dışına atılması, daha çok sağlık hizmetinin tümden paralı hale gelmesi söz konusu olabilir. “Şehir hastanesi fark ücreti” de gelebilir.
Şehir Hastanelerinde Sağlık Hizmeti Sunumu, Tıp ve Uzmanlık Eğitimi
Şehir hastaneleri modelinde hekimlerin hukuksal zeminleri farklılaşabilir. Uluslararası hukuk düzenlemelerinin etkileyebileceği koşullar incelenmelidir. Şehir hastanelerinin sağlık turizmi açısından kullanılabilme olasılığı ve getirebileceği sonuçlar değerlendirilmelidir. Hastanelerin kapasite, mekânsal düzen, mesafe vb. açılardan hasta haklarında ihlaller olması, hekimlerin mesleki uygulamalarında aksaklıklar olması, eğitim alan hekimlerin eğitiminin kesintiye uğraması ve niteliği olumsuz etkilemesi olasıdır. Temel tasarımın eğitim araştırma hastanesi olarak yapılmaması nedeniyle eğitim süreçlerinde büyük sorun yaşanmaktadır ve şehir hastaneleri eğitim/vermeye almaya elverişli değildir.
Sağlık emekçilerini neler bekliyor?
Şehir hastaneleri hazırlıksız, bir çok eksikle, politik/ekonomik beklenti ve baskılarla açıldı. Yaşanan kaos hala devam etmektedir. Bu çalışma ortamı sağlık çalışanlarının şiddete uğrama olasılığının giderek artmasına ve iş kazalarının sık görülmesine neden olacaktır. Şehir hastaneleri hasta ve tedavi odaklı planlanmıştır. Hekimlerin ve dğer sağlık çalışanlarının ortak kullanma mekânları bulunmamaktadır. Bu durum sağlık çalışanlarının birlikte iş üretme, yapılan işi değerlendirme ve öneri alma olanaklarını ortadan kaldırmaktadır. Aynı zamanda iyi hekimlik uygulamaları ve nitelikli sağlık hizmeti vermenin önünde önemli bir engel oluşturmaktadır. Yeni yapılanmanın olası etkileri dolayısıyla hekimlerin zorunlu mali sorumluluk sigortası sistemi gözden geçirilmelidir.