CPME Genel Kurul toplantısı Brüksel’de gerçekleştirildi. 13-14 Nisan 2018 tarihlerinde gerçekleştirilen toplantıda göçmen sağlığı, ilaçlar, mesleki uygulamalar ile diyet, beslenme ve fiziksel aktivite üzerine çalışmalar öne çıktı.
Tıp Dünyası – HABER MERKEZİ
Avrupa Hekimler Daimi Komitesi (CPME) Genel Kurulu 13-14 Nisan 2018 tarihleri arasında Brüksel’de toplandı. Göçmen sağlığı, ilaçlar, mesleki uygulamalar ile diyet, beslenme ve fiziksel aktivite üzerine çalışma gruplarının etkinlikleri ve ayrıca çeşitli konularda tutum belgeleri geliştirilmesi / güncellenmesi gibi oldukça yoğun bir gündeme sahip olan toplantıda TTB’yi Dr. M. Murat Civaner temsil etti.
TTB’nin de katkılarıyla sürdürülen Göçmen Sağlığı grup çalışmaları çerçevesinde ele alınan konulardan biri, göçmen hekimlerin bir yandan onurlarını koruyarak çalışmaları sağlanırken diğer yandan gittikleri ülkede nitelikli hizmet sunabilmeleri için nasıl yöntemler geliştirilecebileceği idi. Bu konuda Birleşik Krallık, Fransa ve İsveç’te etkin yöntemler uyguladığı aktarıldı. Birleşik Krallık’ta göçmen hekimlerin sadece İngilizce testinden değil, sonrasında mesleki İngilizce testinden de başarılı olmasının beklendiği dile getirildi. Bu konuda ülkeler arasında ortak bir standart geliştirilmesi gerekliliği üzerinde duruldu. Bu konunun dışında, CPME’nin göçmenlere sunulacak sağlık hizmetleriyle ilgili 2016 tarihli tutum belgesinin, üye ülkelerdeki güncel durumu saptamaya yönelik araştırma ışığında güncellenmesine ilişkin öneriler görüşüldü.
CPME’nin çeşitli konulardaki tutum belgelerinin ele alındığı oturumda; sağlık teknolojilerinin değerlendirilmesi ile hekimlerin multidisipliner sağlık hizmetlerindeki rolleri üzerine belgeler kabul edilirken, ilaç şirketleriyle ilişkiler, trans yağlar, eczacılarla tedaviye uyum üzerine işbirliği konularındaki tutum belgelerinin üzerlerinde daha fazla çalışılması gerektiği gerekçesiyle çalışma gruplarına geri gönderilmesine karar verildi.
Toplantının üye ülkelerdeki son gelişmelerin değerlendirildiği bölümünde, Polonya’da asistan hekimlerin başlattığı açlık grevindeki son gelişmeler paylaşıldı. Hükümet ile sözlü bir anlaşmaya varılması üzerine açlık grevinin sona erdirildiği, ancak sadece yaklaşık 100 euro civarında bir artıştan söz edildiği ve gelirlerin hala çok düşük olduğu belirtildi. Genç hekimlerin bugünlerde Avrupa Birliği’nin direktifiyle uyumlu olarak haftada 48 saatten fazla çalışmama şeklinde bir protesto başlattıkları ve gerilimin devam ettiği ifade edildi. Yunanistan’da sağlık hizmetlerinin ve sağlık çalışanlarının sorunlarını dile getiren raporda; durumun gerek ekonomik kriz gerekse de göçmenler nedeniyle giderek kötüleştiği, birinci basamak hizmetlerin yetersizliği nedeniyle hastanelerde çalışma saatleri artarken hekim gelirlerinin azaldığı, beyin göçünün giderek önemli bir sorun halini aldığı, reçetesiz ilaç kullanımının yaygınlaştığı, e-reçetelerde sadece jenerik isimlere yer verilmesi uygulamasının hastalar açısından olumsuz sonuçları olduğu, ayrıca göçmen krizinden diğer Avrupa Birliği ülkelerinin karşılaşmadığı oranda etkilenildiği ve bu konuda Avrupa Birliği’nce atılan adımların yetersiz kaldığı vurgulandı. Genel Kurul’da ayrıca Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin savaşın yarattığı toplum sağlığı sorunlarından hareketle benimsediği savaş karşıtı tutumun tüm üyelerce desteklendiği dile getirildi. CPME Başkanı Dr. Jacques de Haller Mart ayında Türkiye’ye yaptığı ziyaretten söz ederek, hekimlerin savaşa karşı sessiz kalmamaları gerektiği yönündeki CPME pozisyonunu bir kez daha anımsattı ve barışı, hasta haklarını ve mesleki değerleri savunduğu sürece TTB’nin yanında olacaklarını belirtti.
Toplantı, grup çalışmalarının gelecek toplantıya dek internet üzerinden sürdürülmesi, tutum belgelerinin güncellenmesi çalışmalarına devam edilmesi ve üye birliklerin gerek dayanışma gerekse de yasal düzenlemelere müdahil olma anlamında daha yakın işbirliğinde bulunması kararıyla sonlandı.
——–
TTB, Dünya Tabipler Birliği Konsey toplantısına katıldı
Dünya Tabipler Birliği 209. Konsey toplantısı 26-28 Nisan 2018 tarihleri arasında Letonya’nın Riga kentinde düzenlendi. Terapötik abortus, Hekimlerin mesleki özerkliği ve klinik bağımsızlığı, Sağlık turizmi, Teletıp uygulamalarında etik sorunları gibi pek çok başlıkta tutum belgelerinin gündeme alındığı toplantıda Türk Tabipleri Birliği’ni Dr. M. Murat Civaner temsil etti.
Kırk ulusal tabip birliğinden ve çeşitli örgütlerden 194 üyenin katıldığı Konsey toplantısı, 2017 yılında iki yıl süren bir çalışma süreciyle güncellenen Hekimlik Andı’nın ayakta hep birlikte okunmasıyla başladı.
Japon Tabipler Birliği ve Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Örgütü’nün (IPPNW) birlikte sundukları tutum belgesi önerisi, nükleer silahların yasaklanmasına ilişkin Birleşmiş Milletler’de imzaya açılan sözleşme metni sonrası bu konuda hekimlerin aktif tavır aldığının göstergesiydi. Çernobil faciasının 32. yıldönümüne denk gelen önerinin kabulüyle birlikte, özellikle ABD, Rusya, Birleşik Krallık ve Fransa gibi ülkelerin nükleer silahlarını “modernize edeceklerini” açıklamalarından sonra hekimlere ve ulusal tabip birliklerine hükümetlerine Birleşmiş Milletler sözleşmesini imzalamaları yönünde baskı yapmaları çağrısında bulunulmuş oldu.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” başlıklı açıklama nedeniyle gözaltına alınmaları ve sonrasında karşılaştıkları soruşturma ve davaların gündeme geldiği toplantıda, DTB yönetim kurulu üyeleri ile çeşitli ulusal tabip birliklerinden temsilciler, mesleki bir ödevi cesurca yerine getirdiği için Türk Tabipleri Birliği’ni kutladılar, sağlık hakkı ve mesleki değerleri koruma yolundaki mücadelede TTB’nin yanında olduklarını belirttiler.
Tıbbi endikasyon olduğunda gebeliğin sonlandırılmasıyla ilgili tutum belgesi, tıbbi endikasyon olduğunda dahi hekimin hastayı kişisel değerleri nedeniyle geri çevirme hakkının bulunması gerektiğini, hatta böylesi bir durumda hekime hastayı aynı hizmeti alabileceği başka bir hekime yönlendirme yükümlülüğü getirilmesinin de yanlış olacağını ileri süren görüş nedeniyle uzunca bir tartışmaya konu olsa da, sonunda hekimin kadının yaşamını ve sağlığını tehdit eden durumlarda mutlaka gerekli girişimde bulunması gerektiği üzerinde uzlaşıldı.
Toplantıda ayrıca, bu yıl Dünya Sağlık Örgütü Alma-Ata Deklarasyonu’nun 40. yıldönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenleneceği anımsatılarak IMF ve Dünya Bankası’nın ‘birincil sağlık hizmetleri’ kavramını kısıtlayarak uygulattıkları ve bunun sonucunda Deklarasyon’un ruhundan uzaklaşıldığı vurgulandı. Yanı sıra, Malezya ve Brezilya temsilcileri, geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamalarının kaygı verici derecede yaygınlaştığını ve toplum sağlığı açısından son derece sakıncalı uygulamalara devlet eliyle kapı açıldığını örnekleriyle dile getirdiler.
TTB “Genetik ve Tıp” konulu tutum belgesinin ve Uluslararası Tıp Etiği Kuralları’nın güncellenmesi için oluşturulan çalışma gruplarına aday oldu ve Konsey Başkanlığı’nca gruplara katılmak üzere seçildi.
Konsey toplantısı, Ekim ayında düzenlenecek Genel Kurul toplantısına yönelik işlerin ve görevlerin tanımlanmasıyla sonlandırıldı.