Hekimlik görevine soruşturma emri!

Haberler

Sağlık Bakanlığı, TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Yaşar Ulutaş, Dr. Selma Güngör ve Dr. Bülent Nazım Yılmaz hakkında, aile hekimliği sözleşmelerinin feshedilmesi talebiyle idari soruşturma başlattı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, Sağlık Bakanı’nı Merkez Konseyi üyelerine işten atma tehdidiyle baskı yapmaktan vazgeçmeye ve soruşturmaları derhal geri çekmeye davet etti.

Tıp Dünyası – ANKARA

Sağlık Bakanlığı, “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı açıklama dolayısıyla Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyeleri Dr. Yaşar Ulutaş, Dr. Selma Güngör ve Dr. Bülent Nazım Yılmaz hakkında, aile hekimliği sözleşmelerinin feshedilmesi talebiyle idari soruşturma başlattı. Soruşturmaya tepki göstermek üzere 16 Mayıs 2018 tarihinde TTB Merkez Konseyi CHP’li Milletvekillerince TBMM’de basın açıklaması düzenlendi.

Basın açıklamasına, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, TTB Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber, TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Selma Güngör ve Dr. Yaşar Ulutaş ile Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Gülgün İncirci Kıran ile Dr. Gül Bakır katıldılar. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut yaklaşık 6 ay önce TBMM’de yapmış oldukları basın açıklaması nedeni ile “yasaklı” olduğu gerekçesiyle TBMM binasına alınmadı.

Açıklamaya CHP Milletvekilleri Dr. Murat Emir, Dr. Ceyhun İrgil, Şenal Sarıhan, Orhan Sarıbal, Musa Çam, Dr. Niyazi Nefi Kara, Zülfikar Ali Tümer ve Dr. Ali Şeker de destek verdiler.

“Soruşturmalar derhal geri çekilsin”
Basın açıklamasını okuyan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB’nin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” başlıklı açıklaması dolayısıyla Merkez Konseyi üyeleri Dr. Yaşar Ulutaş, Dr. Selma Güngör ve Dr. Bülent Nazım Yılmaz hakkında idari soruşturma yürütülmesine tepki gösterdi. Tükel, Sağlık Bakanı’nı Merkez Konseyi üyelerine işten atma tehdidiyle baskı yapmaktan vazgeçmeye ve soruşturmaları derhal geri çekmeye davet etti.

“TTB faaliyetlerine müdahale etmeye çalışıyorlar”
Tükel, geçtiğimiz hafta içinde Sağlık Bakanlığı Başdenetçileri tarafından Aile Hekimi Dr. Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün Aile Hekimliği Sözleşmelerinin feshedilmesinin teklif edildiği bilgisini vererek, Sağlık Bakanlığı’nın kendi bünyesinde çalışan TTB Merkez Konseyi üyesi üç hekim hakkında idari soruşturma başlatması ve başdenetçinin oluşturduğu rapora dayanarak Valiliklerin aile hekimliği sözleşmesinin sona erdirilmesini önermesinin; TTB faaliyetlerine müdahale etme anlamı taşıdığını söyledi.

“Sağlık Bakanı’nı Hekimlik Görevlerini Hatırlamaya Davet Ediyoruz”
TTB Merkez Konseyi üyelerinin, üstlendikleri kamusal görevlerin, hekimlik değerlerine ve insan haklarına uygun olarak yerine getirmelerinin engellenmeye çalışıldığına vurgu yapan Tükel, “Sayın Sağlık Bakanı, bu çabalara ceza vermeye kalkışmanız bizi değil sizi sorunlu ve sorumlu kılar. Sizi hekimliğinizin gereğini yerine getirmeye, Merkez Konseyi üyelerine işten atma tehdidiyle baskı yapmaktan vazgeçmeye ve soruşturmaları derhal ortadan kaldırmaya davet ediyoruz.” dedi.

İnsanı yaşatmanın, insana yararlı olanın ve insanın sağlığını korumanın, sağlığa kavuşturmanın bilgi ve becerisine sahip olan hekimlerin bu yetilerini ayrım gözetmeden tüm insanlar için kullanmalarının en önemli ilke olduğunu vurgulayan Tükel, hekimlik görevine soruşturma emri veren Sayın Sağlık Bakanı’na şu soruları yöneltti:

-Silahların konuştuğu yerde hayatın sustuğunu, sağlığın bozulduğunu ve yaşamın kaybettiğini,
-Hekimliğe adım atarken edilen yemin gereği, herhangi bir siyasi düşüncenin, amacın; insan yaşamını koruma görevinden üstün sayılamayacağını,
-6023 Sayılı Yasanın TTB yöneticilerine hekimliğin insan/toplum yararına korunup geliştirilmesi ödevini verdiğini,
-Anayasa’nın 135. maddesi uyarınca yerine getirilen görevlerin keyfi bir biçimde kusur haline dönüştürülemeyeceğini,
-6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği yönetim görevlerinin Sağlık Bakanlığı’nın emir ve komuta zinciri içinde yerine getirilemeyeceğini,
-İnsanlık tarihi boyunca barışın sağlanması ve silahlı güç kullanımının ortadan kaldırılması için eleştirel düşünce ve yaklaşımların hep var olduğunu,
-Dünyada çok sayıdaki çatışma bölgesinde, insanlık dramları nedeniyle bütün insanlığın kesintisiz bir biçimde barış içinde yaşayabilmesi için eleştirel düşüncelere çok ihtiyacımız olduğunu,
-Hekimlik etiğine uygun davranmanın ve farklı düşünceleri ifade etmenin ancak özgürlüklerin olmadığı, antidemokratik ülkelerde suç sayıldığını,
-Öteden beri hekim örgütü yöneticilerine yapılan bu tür baskıların “hukuk” dışı bulunduğunu bilmiyor musunuz?
“Hekimlik onuruna uygun davranmaya devam edeceğiz”
TTB yöneticileri olarak neden baskı gördüklerini ve neden işten atılmakla tehdit edildiklerini bildiklerini ifade eden Tükel, son olarak şunları söyledi: “Binlerce hekim üyemizin ‘güvenlik soruşturması’ adı altında işsiz, ekmeksiz bırakılmasına, binlercesinin haksız isnatlarla işlerinden atılmasına, onbinlercesinin hatalı sağlık politikaları nedeniyle kötü çalışma koşulları altında ezilmesine itiraz ediyoruz. İnsan yaşamı korunsun, şehir hastaneleri adıyla toplumun kaynakları yabancı şirketlere ve yerli ortaklarına peşkeş çekilmesin, toplumun sağlığı, yararı için kullanılsın diyoruz. Hekimler, sağlık çalışanları insanca çalışma koşullarına sahip olsun, işlerini şiddetsiz, baskısız bir ortamda hekimce yapsın istiyoruz. Türk Tabipleri Birliği, hekim örgütü olduğu için, evrensel ve yerel hekimlik tarihinden süzülüp gelen birikimiyle tüm politik karar ve tutumlardan bağımsız olarak, ülkemizde ve dünyada sağlığı tehdit eden bütün durumların ortadan kaldırılmasını talep eder. Sağlık sorunlarına yönelik mesleki, toplumsal bilgilendirme, uyarma işlevini yerine getirmeye çaba gösterir.
Bizler sorumluluklarımızın bilincinde olarak hak aramaya ve hekimlik onuruna uygun davranmaya her koşulda devam edeceğiz.”