Soruşturma açılan TTB Merkez Konseyi üyelerine destek

Haberler

TTB’nin yapmış olduğu “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı açıklama sebebiyle üç merkez konseyi üyesi hakkında idari soruşturma başlatılması Ankara Tabip Odası (ATO) tarafından yapılan basın açıklaması ile protesto edildi.

Tıp Dünyası – ANKARA

Ankara Tabip Odası (ATO), Ankara’da görev yapan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi Dr. Selma Güngör ve diğer meslektaşları hakkında Sağlık Bakanlığı tarafından açılan soruşturma süreçlerinin sonlandırılması talebiyle basın açıklaması yaptı.

Dr. Selma Güngör’ün görev yaptığı Çankaya Maltepe Aile Sağlığı Merkezi bahçesinde, 18 Mayıs 2018 tarihinde yapılan basın açıklamasına, Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, ATO Yönetim Kurulu üyeleri, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkezi ile SES Ankara Şube yöneticileri ve İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcileri katıldı. Dr. Selma Güngör’ü meslektaşları, dostları, ailesi ve hastaları da yalnız bırakmadı.

“Tedavime Güveniyorum, Doktorumu Seviyorum”, “Sağlığımı Bozma, Doktorumu Alma”, “Doktoruma Dokunma” yazılı dövizlerin taşındığı basın açıklamasında, ATO imzalı, “İyi Hekimlik Değerlerini İlke Edinen Dr. Selma Güngör Görevine Devam Etmelidir” yazılı pankart açıldı.

“Dr. Güngör ve Dr. Ulutaş görevlerine devam etmelidir”
Basın açıklamasını okuyan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut, TTB Merkez Konseyi’nin “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” adlı basın açıklamasının ardından, Sağlık Bakanlığı Başdenetçiliği’nin kendi bünyelerinde çalışan 3 Merkez Konsey üyesi hakkında soruşturma başlatmasına tepki gösterdi. Dr. Bulut, “Mesleğimizin evrensel ve etik değerlerine saldıran, Anayasal yurttaşlık haklarımıza, çalışma hakkımıza, TTB’nin kurucu yasalarına aykırı olan bu uygulamadan vazgeçilmeli, açılan soruşturmalar ortadan kaldırılmalıdır. Ankara Tabip Odası Üyesi Dr. Selma Güngör ve Adana’da çalışan Dr. Yaşar Ulutaş aile hekimliği görevlerine devam etmelidir” dedi.

“Tehdit altında olan hekimlik değerleridir”
TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Selma Güngör de yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 4 bine yakın hekimin haksız, hukuksuz, herhangi bir yasal dayanak olmadan görevden alındığını hatırlattı.

Hekimlerin işlerini yapmasının önündeki engellerin bununla bitmediğini belirten Dr. Güngör, mecburi hizmet yükümlülüğü olan, işlerine başlamanın heyecanı içindeki yeni mezun genç hekimlerin mecburi hizmetini yapmak üzere Sağlık Bakanlığı’na başvurduğunu ancak 657 Sayılı Yasa’nın 48. maddesine istinaden güvenlik soruşturmasına takıldığını, hem mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmelerinin hem de hekim olarak çalışmalarının engellendiğini söyledi.

Dr. Güngör sözlerine şöyle devam etti: “Biz hekimlerin görevi evrensel olarak tanımlanmış hekimlik değerlerine etik ilkelere sahip çıkmaktır. İnsan sorumluluğunu almak hepimizin görevi olduğu gibi TTB’nin de görevidir. Bugün tehdit altında olan hekimlik değerleridir. Tehdit altında olan çalışma haklarımız ve ifade özgürlüğümüzdür. Bütün bunlara hep birlikte sahip çıkacağız. Bu nedenle bugün bana sahip çıkarak destek veren üyesi olduğum Ankara Tabip Odası’na, meslektaşlarıma, beni yalnız bırakmayan hastalarıma ve yine üyesi olduğum İnsan Hakları Derneği’ne, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na teşekkür ediyorum. Sizlerin burada olması benim için çok kıymetli. Hekimlik hayatım boyunca ne kadar doğru, güzel şeyler yaptığımı bana bir kez daha gösterdiniz. Diğeri canımı acıtmıyor ama sizin bana sunduğunuz destek, sizin bu güzelliğiniz içimi ısıtıyor. Gücüme güç katıyor. Yalnız olmadığımı gösteriyor. Bu çok değerli”.

“Elinizi iyi hekimlerin üzerinden çekin”
Dr. Selma Güngör’ün ardından söz alan TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman ise TTB Merkez Konseyi “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı açıklamasının evrensel hekimlik değerlerine uygun yapılmış bir açıklama olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: TTB, tüm dünyada ve ülkemizde yaşam hakkını savunmaya devam edecektir. Hiç bir baskı bizi bu yoldan döndürmeyecektir. Buradan Sağlık Bakanı’na sesleniyorum: Lütfen elinizi iyi hekimlerin üzerinden çekin. Lütfen elinizi TTB’den ve tüm Türkiye’de iyi hekimlik için çalışan tabip odalarının üzerinden çekin.

****

“Düşünce ifadesi suç sayılamaz”

Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, TTB’nin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” başlıklı basın açıklaması nedeni ile TTB Merkez Konsey ve Adana Tabip Odası Üyesi Dr. Yaşar Ulutaş hakkında ile soruşturma açılmasına tepki gösterdi.

Konu ile ilgili Adana Tabip Odası’nda yapılan basın toplantısına, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Yaşar Ulutaş’ın yanı sıra KESK ve DİSK temsilcileri, TMMOB İKK sekreteri ile çok sayıda hekim ve sağlık çalışanı katıldı.

Soruşturmaya ilişkin açıklama yapan Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, “Bilindiği üzere, TTB Merkez Konseyi’nin 24 Ocak 2018 tarihinde yaptığı ‘savaş bir halk sağlığı sorunudur’ başlıklı açıklamanın ardından Merkez Konseyi’nin 11 üyesi haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmış 7 gün süreyle gözaltında tutulmuştu. Gözaltı süresi sonrasında diğer üyeler görevlerine iade edilirken Dr. Dursun Yaşar Ulutaş’ın sözleşmesi Adana Valiliği tarafından iki ay süre askıya alınarak görevine başlatılmamış ve 2 aylık sürenin bitiminde görevine iade edilmişti” hatırlatmasında bulundu.

Sonrasında Sağlık Bakanlığı Başdenetçisi tarafından hazırlanan rapora istinaden Dr. Ulutaş’ın aile hekimliği sözleşmesinin feshedilmesinin istendiğini belirten Prof. Dr. Hilal, “Bu savunma, hiçbir demokratik kurala uymayan düşünce ifadesini bile suç sayan bu hukuksuz süreç; odamız ve TTB Merkez Konseyi üyesi olan Dr. Dursun Yaşar Ulutaş’ı şimdi de sözleşmesini iptal ederek, hastalarından ayırmaya çalışmaktadır” diye konuştu.

Prof. Dr. Hilal, Dr. Ulutaş hakkında ‘memurluktan men’ edilmesine yönelik açılan soruşturmanın sonlandırılmasını istedi.