TTB Merkez Konseyi üyelerinin, tabip odası yöneticilerinin, TTB’nin kol, çalışma grupları ve yayın organları temsilcilerinin katılımıyla 24 Kasım 2018 tarihinde gerçekleştirilen TTB Genel Yönetim Kurulu toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı.
Tıp Dünyası – ANKARA
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Yönetim Kurulu (GYK), 11 Kasım 2018 tarihinde TBMM’de kabul edilen torba yasa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hekimlere ve hekimlik değerlerine yönelen en ciddi saldırılardan biri olduğunu belirterek, “Herhangi bir yargı kararına dayanmayan, muhalif olmayı, itiraz etmeyi hekimlik mesleğinin yapılmasını engelleyen bir suç kalıbına sokan bu anlayış kabul edilemez. TBMM’de yasalaşan kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyoruz ve bu yasa ya da çıkarılacak herhangi bir yasa ve yönetmelik ile hekimliğin sınırlarının, çalışma koşullarının siyasal zeminde belirlenmesini kabullenmeyeceğimizi, bu tür kısıtlamalara kararlılıkla karşı duracağımızı bir kez daha ilan ediyoruz” açıklamasını yaptı.
Sağlıkta şiddete yönelik olarak etkili bir yasal düzenleme için hükümet üyelerine ve milletvekillerine yeniden bir çağrı yapan TTB GYK, kendisi de bir doktor olduğu halde, sağlıkta şiddetin bunca yoğun ve güncel olduğu bir dönemde hekime yönelen şiddeti daha da tahrik edeceğini bile bile “bu başhekimler sopalık” diyebilen TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Şenel Yediyıldız’ı da istifaya çağırdı.
TTB hekimlerin biricik ve vazgeçilmez örgütüdür
TTB ve tabip odalarını güçsüzleştirme girişimlerinin torba yasa ile devam ettiğine dikkat çeken GYK, hekimlerin bu kötü niyete karşılık, TTB ve tabip odalarına bağlılıklarını gün be gün artırdıklarına vurgulayarak, “TTB ve tabip odaları hekimlerin biricik ve vazgeçilmez meslek örgütüdür; bunu hiçbir politik müdahale engelleyemeyecektir” kararını açıkladı.
Sonuç bildirgesinde ayrıca, Sağlık Torba Yasası’nda yer alan, hekimlerin özlük haklarını ve hekimlik değerlerini zedeleyen, toplum kaynaklarını kötüye kullanan tüm uygulamalara karşı mücadelenin sürdürüleceği vurgulandı.
Sağlık Bakanlığı’nın 2019 yılı bütçesinin sağlıktaki eşitsizlikleri ve cepten harcamaları daha da arttıran, özelleştirmeci ve piyasacı bir içeriğe sahip olduğuna dikkat çekilen sonuç bildirgesinde, “TTB ve tabip odaları halka sağlıksızlığı, hekimlere yoksulluğu ve sömürülmeyi dayatan ekonomik politikalara karşı duracaktır” denildi.
27 Aralık’ta Ankara’dayız
TTB Merkez Konseyi’nin geçtiğimiz dönem görev yapan üyeleri hakkında “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” açıklaması nedeniyle açılan dava 27 Aralık 2018 tarihinde Ankara’da görülmeye başlanacağının paylaşıldığı sonuç bildirgesinde, tüm tabip odaları ve hekimler barışa, hekimlik ve insanlık değerlerine sahip çıkan TTB yöneticileriyle birlikte olmaya davet edildi.