TTB Etik Kurulu: Aşı karşıtlığı bağışıklama için tehdittir

Haberler

TTB Etik Kurulu, “Aşı Konusunda Yaşanan Tereddütler, Aşı Reddi ve Aşı Karşıtlığı Konusunda Görüş”ünü açıkladı. Aşının insanlığın müşterek bir değeri olduğunu vurgulayan TTB Etik Kurulu, aşı karşıtlığının bağışıklama için bir tehdit olduğunu belirtti.

Tıp Dünyası – ANKARA

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Etik Kurulu tarafından hazırlanan “Aşı Konusunda Yaşanan Tereddütler, Aşı Reddi ve Aşı Karşıtlığı Konusunda Görüş”te, aşının insanlığın müşterek bir değeri olduğu, aşı karşıtlığının bağışıklama için tehdit oluşturduğuna dikkat çekilerek, “Toplum bağışıklığının sağlanamaması yeniden aşıyla korunabilen hastalık salgınlarına yol açacak ve toplumun en kırılgan kesimleri başta olmak üzere tüm toplum zarar görecektir. Bu nedenle aşı karşıtlığı, aşı reddi ve aşı konusunda tereddüt ciddiyetle ele alınmalıdır” denildi. TTB Etik Kurulu şunlara dikkat çekti:

Aşı insanlığın müşterek bir değeridir

“Diğer toplumsal müştereklerde olduğu gibi, aşıları da ticari grupların kısa vadeli çıkarlarından korumak için kamusal bir otorite gereklidir. Aşı karşıtları sıklıkla ilaç ve aşı şirketlerinin toplumun sağlığını değil kendi kazançlarını öncelediklerini dile getirmektedirler; bu ifadeler aşılara karşı haklı bir kaygı uyandırabilmektedir. Ancak bu kaygılar, eldeki aşıların etkinlik ve güvenliliği karşısında, insanlığın sağlık alanındaki en etkin mücadele araçlarından birini kullanmayı bırakması için yeterli değildir.”

Piyasalaşma ve gericileşme el ele yürümektedir

“Aşı bağlamında yaşanan olumsuzluklar, sadece aşıya karşı yaşanan yalıtılmış, münferit olaylar değildir. Sağlık alanında piyasalaşma ve gericileşme el ele yürümektedir. Sağlığın piyasalaşması sağlık hizmetleri açısından en temel unsurlardan biri olan güven ilişkisini zedelemekte, teminat paketi uygulamaları hizmete erişimi kısıtlamaktadır. Geleneksel, alternatif, tamamlayıcı sağlık uygulamalarına (GATSU) yönelimin de bu zeminde giderek arttığı bilinmektedir. Bu alanda yeni bir pazar oluşturulmakta, GATSU hastaların sağlık hizmetlerinde yaşadığı olası olumsuzluklara çözüm yolu olarak sunulmaktadır. Aşı karşıtlığı da bu zeminde gelişmekte, güç bulmaktadır.”

Aşılama hizmetleri kamusal bir sorumluluktur

“Bu nedenle kamuoyunun bilimsel veriler ışığında aşıyla korunabilen hastalıklar konusunda aydınlatılması, aşı karşıtı tezlerin çürütüleceği eğitsel araçların geliştirilmesi ve risk altındaki kişilerin bağışıklama ile korunması konusunda yasal düzenlemelerin yapılması gereklidir. Devletin konu ile ilgili yasa çıkarmamasının pozitif ödev yükümlülüğüne aykırı davranış olarak suç kabul edilebileceği de unutulmamalıdır. Yetkililer bu konuda net ve tutarlı bir tutum izlemelidir. Aşı karşıtlığı yaparak toplumdaki bağışıklık orantılarının düşmesine, salgınların ortaya çıkmasına neden olanlar konusunda tutarlı bir kamusal sorumlulukla yasal yoldan mücadele edilmesi, bilimsel verilere dayanmayan, gerçeği yansıtmayan bilgilerin yaygınlaşmasının önlenmesi de çok önemli ve gereklidir.