Bir Ayrılış Yazısı

Makale

1992 yılında genç bir avukat olarak başladığım Türk Tabipleri Birliği Hukuk Danışmanlığı’ndan, pek çok keyifli ve kimi tatsız deneyim edinmiş, bütün bunlardan bir şeyler öğrenmiş olarak ayrılıyorum.

O tarihte, Merkez Konsey Başkanı Dr. Selim Ölçer, Genel Sekreteri Dr. Şükrü Hatun ve Konsey üyesi Dr. Haşmet Üner, yaptığımız görüşmede, Türk Tabipleri Birliği’nde yeni bir yapılanma planladıklarını; bir Hukuk Bürosu oluşturarak Türk Tabipleri Birliği çalışmalarına destek almak istediklerini anlattılar heyecanla. Böylece başladı…

Dün, Merkez Konsey Başkanı Dr. Şebnem K. Fincancı ve Genel Sekreteri Dr. Vedat Bulut ile yaptığımız görüşmede, Türk Tabipleri Birliği’nin içinde bulunduğu durumdan bahsederek, görülen lüzum üzerine, 1 Mayıs itibariyle benimle çalışmanın sona ereceğini söylediler. Böylece de bitiyor, resmi olarak… Türk Tabipleri Birliği’ndeki görevim resmen sona erse de ben her zaman elimden gelen tüm desteği vereceğim, hiç kuşkusuz.

Başlangıcın heyecanı ile böylesine bir bitişin hüznü arasındaki uzun dönemi düşündüm. Hekimlerin nöbetlerinin ücretlendirilmesi gerektiğine ilişkin bir mücadele başlatmıştık ilk olarak, başarısıyla gururlanmıştık. Sağlık hakkı, sağlık çalışanlarının çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve demokratik bir ülke mücadelesi sürdü bütün bu dönem boyunca.

Hekimlerin şiddete uğraması, mesleki tutumları sebebiyle suçlanmaları ve cezalandırılmaları hep önceliğimiz oldu. Bunu yaparken, hastanın kelepçeli şekilde muayene edilmesini de muayene sırasında içeride güvenlik görevlilerinin bulunmasını da reddettik. Sağlık hizmetlerinin uygulama kurallarının bilimsel ölçütler yerine ekonomik kaygılarla alınan idari kararlarla belirlenmesine karşı çıktık. İşyeri hekimlerinin çalışma sürelerinden özerkliklerine kadar pek çok alanda söz söyleyip tutum alarak hekimlerin mesleki özerkliği ve hastanın güvenini korumaya çalıştık.

Hekimlik yapmayı yasaklayan kurallardan mecburi hizmete, atama ve yer değiştirme düzenlemelerinden performans ödemelerine kadar sağlık hakkı ve sağlık hizmetlerini ilgilendiren her alanda akılcı kural ve uygulamaları savunduk.

Bütün bunları Türk Tabipleri Birliği yaptı. Ve ben bunun bir parçası olabildiğim için mutluyum; hepinize teşekkür ederim.

Bu süreçte, her bakımdan destek olan, dostlukları ile yaşamı zenginleştiren, ülkemizin her yanındaki hekim dostlarıma, Türk Tabipleri Birliği’nin bugüne gelmesinde emeği olan bütün çalışanlarına, her kademesinde emek veren arkadaşlarımıza selam ve şükranlarımı sunuyorum.

Ve yitirdiklerimiz… Canım Füsun Abla, sevgili Ata Abi, emekçi dostum Oğuz Akın başta olmak üzere, yaşamını yitiren dostlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

Kar başladı dün gece, mevsimsiz. Bahar dallarının üzerine yağıyor. Çiçeklerini öldürse de yağan kar, can suyu olacak ağaçlara. Hiç kuşku yok, yaşam kazanacak.

Umutla ve sevgiyle…

 

Av. Mustafa Güler