Müsilaj: Kapitalizm Nedeniyle Marmara Denizi’nin Ekolojik Yıkımı

Gündem

Müsilaj, hemen hemen tüm bitkiler ve bazı mikroorganizmalar tarafından üretilen kalın, yapışkan bir maddedir. Marmara’da yaşanan ekosistemin çökmesi sonucu fitoplanktonun parçalanması ile ortaya çıkan bir salgının yayılmasıdır. Müsilaj hiçbir hastalık yapıcı etken içermese bile (ki içerebilir de), artık büyük ölçüde çökmüş bir deniz ekosistemi nedeniyle halk sağlığı, biyolojik çeşitlilik kaybı, gıda güvenliği açısından kolaylıkla giderilemeyecek büyük sorunlara yol açar. Esasen bir kural olarak ekosistemlerdeki altüst oluşların hastalık etkenlerinin insan topluluklarındaki yayılımını kolaylaştırdığını söylemek olanaklıdır.

Müsilaj yapısında bakteriler barındırabilir. Hastalıklara yol açan bakteriler, çevresel baskılara yanıt olarak hızla evrimleşmek için mekanizmalar geliştirmiştir. Bu hızlı değişiklikler genellikle pandemik potansiyeli olan yeni hastalık etkenlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Müsilaj nedeniyle bazı balıklar ve kabuklular kolera bakterisi ile bulaşık olabilir. Kirli bir denizden elde edilen gıda ürünlerinin koleraya yol açabileceği bilinmektedir. İyi pişirilmeyen ve içinde bakteri bulunan gıda ürünlerinin yenilmesi ya da kolera bakterisi ile bulaşık suların içilmesiyle hastalık tablosu açığa çıkacaktır. Deniz kuşları ve göçmen su kuşları kolera bakterisini karaların iç kesimlerindeki göl, baraj, akarsu ve yerüstü su kaynaklarına bulaştırabilmektedir; bu da koruyucu önlemlerin yetersiz kalmasıyla salgın hastalığına yol açabilmektedir. Bakteri, deniz yoluyla başka ülkelere de taşınabilir.

Müsilajın içindeki yağ dokusu kolayca cıva, arsenik, kurşun ve lityum gibi ağır metalleri tutabilir. Müsilaj denizin dibine çöktüğünde özellikle kabuklu canlıların gıdası haline geliyor. Bu kabukluların gıda olarak tüketilmesi felç, Alzheimer, ALS, MS, Parkinson gibi nörolojik hastalık riskini artırabilir. Beyinde özellikle cıva ve kurşunun ciddi toksik etkileri de bulunuyor.

Müsilaj olmasa da atıkların yeterli düzeyde arıtılmadan deşarj edildiği bir denize girmek risklidir. Müsilaj ile gerek müsilajın kendisinden gerek oluşan deniz ortamından mikrobiyolojik ve kimyasal risklerin artacağını öngörebiliriz. Denize girildiğinde temas yoluyla birtakım lezyonlar oluşabilir; ciltte döküntüler, kızarıklıklar ve istenmeyen reaksiyonlar ortaya çıkabilir.

Müsilajın yukarıda belirtilen hastalık ve salgın yapıcı özellikleri göz önüne alınarak belli noktalarda ve belli aralıklarla müsilaj ile ilgili biyolojik ve kimyasal analizler yapılmalı ve bunların sonuçları kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

Marmara Denizi’ndeki müsilaj yıkıma uğratılmış bir ekosistemin açığa çıkardığı sorunlardan sadece biridir. Asıl mesele tahrip edilmiş, çökmüş bir ekosistemle karşı karşıya olmaktır.

Marmara’da; deterjan, ambalaj ve gübre şirketleri, atık sektörü, petrokimya endüstrisi, termik santraller, çimento şirketleri, altyapı müteahhitleri ve bütün bu sermaye gruplarına çalışan siyasetin yarattığı küresel bir ekolojik yıkım, kapitalist sanayi ve kapitalist kentleşme atık suların doğrudan arıtılmadan ya da derin deşarj yöntemiyle uzun yıllardır Marmara Denizi’ne dökülmesi sonucu deniz ekosisteminde belki de geri dönüşü olmayan bir tahribat söz konusudur. Tüm bunların üstüne Kanal İstanbul projesi geri dönüşü olmayan bu süreci hızlandıracaktır.

Kapitalist üretim ve tüketim ilişkilerinin sonucu ortaya çıkan müsilaj, sermayeye peşkeş çekilen Marmara Denizi’nin hikâyesidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 22 maddelik “Marmara Denizini Koruma Eylem Planı”nı açıkladı. Planın dokuzuncu maddesinde atık su arıtma tesislerinin yapımında ve işletmesinde kamu-özel işbirliğine gidileceği söylenerek yandaş şirketlere denizlerde kirlilik garantisi üzerinden yeni sermaye aktarımları yapılmak istendiği ortaya konuyor.

Marmara Havzası, denizi, yüzey ve yeraltı suları ile bir hidrolojik bütün kabul edilmeli ve havzadaki kentsel, endüstriyel, tarımsal su kullanımı birbirleriyle uyumlu olacak şekilde yeniden düzenlemelidir. Marmara Denizi’ni kirletici kaynakların tamamı liste olarak kamuoyu ile paylaşılmalı ve sürekli güncellenmedir.

Sağlık Bakanlığı içme suyu varlıklarında kolera bakterisi başta olmak üzere olası hastalık etkenlerinin kontrol sıklığını artırmalı. Aynı çalışma bir risk haritası çıkarılarak İSKİ tarafından da (ve Marmara Denizi’ne komşu belediyeler de) yapılmalı. Bakanlıklar ve yerel yönetimler bu konuda birlikte çalışmalı. İçme suyu ve kanalizasyon hatlarının birbirine karışmasına neden olabilecek deprem, fırtınalar gibi felaket durumları dikkate alınarak gereken güçlendirme çalışmaları yapılmalı.

Marmara’ya sıcak su basan kömür santralleri ve endüstriler, arıtma yapmadan boşalan fabrikalar, arıtması olmayan tesisler kapatılmalı, derin deniz deşarjı projeleri ve ön arıtma projeleri iptal edilmelidir. Örneğin Ergene Havzası’ndan sanayi atıklarıyla kirlenmiş şekilde gelen suların Marmara Denizi’ne derin deşarj yöntemi ile bırakılması derhal durdurulmalıdır. Her havzanın sularının kendi içindeki döngüselliğini koruyarak yönetilmesi şarttır.

Marmara’nın bir atık su havuzu gibi kullanılmasının önüne geçmek için kentsel, endüstriyel ve hatta tarımsal su kullanımında bile döngüsel atık su yönetimi planlanarak uygulanmalıdır. Akarsuların ve meskûn mahallerden yağışlarla gelen kirlenmiş suyun bile denize inmeden önce doğa temelli yöntemlerle arıtılması sağlanmalıdır. Deniz suyu sıcaklığının artmasının esas sebebi olan iklim kriziyle mücadelede gecikmeden hem azaltım hem uyum politikaları hızla ve kararlılıkla hayata geçirilmelidir.

Müsilajın kalıcı çözümü, kapitalist sanayileşme ve kentleşmeden vazgeçilmesidir.

 

Dr. Nasır NESANIR

Mersin Tabip Odası, Halk Sağlığı Kolu

 

Kaynaklar:

  1. Müsilaj, https://tr.wikipedia.org/wiki/M%C3%BCsilaj.
  2. Alagedik Ö, Müsilaj Komisyonu Marmara Denizi’ni kurtarabilir mi?, https://www.gazeteduvar.com.tr/musilaj-komisyonu-marmara-denizini-kurtarabilir-mi-makale-1525302.
  3. Şık B, Müsilaj sorunu ve salgın riski: Eleştirilere yanıtlar, https://m.bianet.org/bianet/saglik/245305-musilaj-sorunu-ve-salgin-riski-elestirilere-yanitlar.
  4. Şık B, Marmara’nın ölümü: İstanbul kolera salgınına hazır mı?, https://www.evrensel.net/haber/434255/dr-bulent-sik-marmaranin-olumu-istanbul-kolera-salginina-hazir-mi.
  5. Marmara Ölüyor! Harekete Geçin!, https://yesiller.org.tr/2021/05/29/marmara-oluyor-harekete-gecin/