“Pandemide Şehir Hastaneleri” Anket Sonuçları Açıklandı: Toplum Sağlığı İçin Uygun Olmayan Şehir Hastanelerinden En Kısa Zamanda Vazgeçilmelidir

Haberler

Türk Tabipleri Birliği (TTB) bugüne kadar ekonomik-siyasal-sosyal boyutu pek çok yönüyle tartışılan, COVID-19 pandemisiyle birlikte ise sağlık hizmetindeki etkisi daha da tartışılır hale gelen şehir hastaneleri ile ilgili hazırladığı anketin sonuçlarını 21 Mayıs 2021 günü düzenlediği bir basın toplantısı ile paylaştı.

Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Şehir Hastaneleri İzleme Grubu’nun çalışmalarında da görülebileceği üzere “şirket hastaneleri” nitelemesinin daha doğru olacağını söyledi. Korur Fincancı, “Pandemide Şehir Hastaneleri Anketi” ile özellikle bu hastanelerdeki sağlık emekçileriyle doğrudan iletişim kurulmasının büyük önem taşıdığının altını çizdi.

TTB II. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten de iktidarın şehir hastanelerini “mükemmeliyet merkezleri” ve “pandeminin ilk büyük başarı öyküsü” olarak sunduğuna dikkat çekip bu iddiaların ne kadar gerçek olduğunu anlamak üzere bir çalışma yürüttüklerini ifade etti. Ökten, sunumunu şöyle noktaladı: “Anket sonuçlarına göre şehir hastanelerinin pandemide ‘mükemmeliyet merkezleri’ olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Özellikle pandeminin pik yaptığı dönemlerde şehir hastaneleri ihtiyaca yanıt vermemiştir. Bu nedenle şehir hastanelerinin açıldığı şehirlerde kapatılan hastaneler açılmalıdır. Sonuçlar bir kez daha göstermektedir ki; şehir hastaneleri toplum sağlığı için uygun projeler değildir. Bu projeden en kısa zamanda vazgeçilmesi hem sağlık sistemini hem de geleceği ipotek altına alan ülke ekonomimiz için çok daha faydalı olacaktır.”

Özlük haklarından hizmet sunumuna, hasta güvenliğinden kaynak kullanımına 39 sorudan oluşan ve 13 şehir hastanesinde 230 kişiye yapılıp 219’u değerlendirmeye alınan anketten çıkan sonuçlar şöyle:

Çalışan Sağlığı ve Güvenliği                     

  • Sağlık emekçilerinin %76,3’ünün çalıştığı hastanede COVID-19 nedeniyle yaşamını yitiren en az bir sağlık çalışanı oldu.
  • Sağlık emekçilerinin %79,5’i çalıştığı hastanede COVID-19 enfeksiyonu geçiren kişi sayısı hakkında tam bilgiye sahip değil. Sadece %5,9’unun enfekte olan kişi sayısına ilişkin bilgisi var.
  • Sağlık emekçilerinin %49,3’ü özellikle pandeminin başında kişisel koruyucu ekipman tedarikinde sorun yaşadı. %58’i ise kendilerine verilen ekipmanların düşük kaliteli olduğunu belirtti.
  • Sağlık emekçilerinin %70,8’inin çalıştığı hastanede iş sağlığı ve güvenliği denetimi yok.
  • Sağlık emekçilerinin %8,2’sinin çalıştığı hastaneye yeni yatak eklendi. %55,3’ünün çalıştığı hastaneye yeni yatak eklendi fakat sağlık çalışanı sayısı değişmedi. %17,8’inin çalıştığı hastaneye yatak eklendi, sağlık çalışanı sayısı arttı fakat şirket çalışanı sayısı değişmedi. Hem yatak eklendiğini, hem de sağlık çalışanı ve şirket personeli sayısının arttığını söyleyen sağlık emekçilerinin oranı sadece %9,6 oldu.
  • Sağlık emekçilerinin %89,5’inin çalıştığı hastanede çalışanlar arası planlama değişikliğine gidildi; %9,6’sında bir değişiklik olmadı.
  • Sağlık emekçilerinin %69,4’ünün çalıştığı hastanede çalışmayı güçleştiren işleyiş sorunu var.
  • Sağlık emekçilerinin %96,3’ü tükenmişlik sendromu yaşadı/yaşıyor.
  • Sağlık emekçilerinin %44,3’ü işten ayrılmayı veya emekli olmayı düşünüyor.
  • Sağlık emekçilerinin %50,7’si taşeron şirketlerin çalışanlara yönelik ayrımcı tutumlarına tanık oldu.

Sağlık Çalışanlarının Özlük Hakları

  • Sağlık emekçilerinin %29,7’sinin performans ödemeleri azaldı, %26,5’ininki ise değişmedi. Yine %53,9’u ek ödeme almadı. Performans ödemesi ve ek ödeme sorularına olumlu yanıt verenlerin oranı %42-43’te kaldı.
  • Hastalanan sağlık emekçilerinden %57,5’i hak kaybı yaşadı.

Sağlık Hizmeti Sunumu

  • Sağlık emekçilerinin %72,9’u ayaktan başvuruların azaldığını ifade etti.
  • Yatan hasta başvurusu %41,6’sına göre azalırken; %45,2’sine göre arttı.
  • Acil başvuruları %33,3’üne göre azalırken; %49,3’üne göre arttı.
  • Sağlık emekçilerinin %88,1’i elektif vakaların azaldığını bildirdi.
  • Sağlık emekçilerinin %43,8’i mekânsal büyüklüğün olumsuz sonuç doğurduğunu belirtti; %37,9’u ise olumlu etkiden söz etti.

Hasta Güvenliği

  • Sağlık emekçilerinin %40,6’sına göre enfeksiyon komitesi toplanmadı.
  • Sağlık emekçilerinin %29,7’sine göre sterilizasyon ve dezenfeksiyon hizmetlerinde sorun var; %65,3’üne göre ise değişiklik yok.
  • Sağlık emekçilerinin %72,1’ine göre kapalı alanların fazla, koridorların uzun, kulelerin uzak olması sorun yarattı.
  • Sağlık emekçilerinin %63,5’ine göre hastanelerin büyük, yatak sayısının fazla, refakatçi sayısının çok olması bulaş riskini artırdı.
  • Sağlık emekçilerinin %81,7’sine göre hastanelerin şehir dışında olması ve hastaların toplu taşıma araçlarına mecbur bırakılması enfeksiyon riskini artırdı.
  • Sağlık emekçilerinin %80,4’üne göre hastane pencereleri açılmıyor.
  • Sağlık emekçilerinin %66,2’sine göre şehir hastanelerinde hasta güvenliği olumsuz etkileniyor.

Kaynakların Kullanımı

  • Hastanelerin şirketler tarafından yönetilmesi sağlık emekçilerinin %53,9’una göre olumsuz sonuç doğuruyor.
  • Şehir hastanelerini yöneten şirketlere yapılan hizmet ödemelerine dair sağlık emekçilerinin %93,2’sinin bilgisi yok.

Yönetim

  • Sağlık emekçilerinin %80,4’üne göre kamu hastanesi ve şehir hastanesi yönetim ve işleyişi arasında fark var.

Basın açıklaması metninin tamamı için tıklayın.

Basın toplantısında kullanılan sunum için tıklayın.

Anket çalışmasının raporu için tıklayın.