İlk yazlar söz biçimiydi
-incelikler için
babaların ellerine tutulmuş
kaçmaya hevesli çocuklar vardı
açıklıklarda
– kimi parklarda.
Ve elleri kucaklarında
başı bağlı kadınlar
– gezide
ziftî çayları ile
gözleri
tâ yukardan zincirliydiler.
*
Ağaçlar çoktu o vakit
söz dizimleri kurgulu
hesapçıldı
– iki ağız arasında.
Çim biçici yeşile iğreti
özensiz tırpanlarken önüne kattığı her şeyi.
Bir ağız olup
“Piyano” demişti
bazı çocuklar.
Onlar
hesapsız çoğalarak
yeşile bürünüp gelmişlerdi.
*
Şu günlerdeyse
ergenler
şiire giremiyor,
sanal ağlara takılıp
kusursuz güdülmedelerken.
Şiiri yok saymadalar
veya şiir öğretilmedi
– bizim bildiğimiz onların bilmediği bir sebepten.
Şiirin modası geçmişmiş.
Boşuna, diyorlar
Oysa şiirsiz devrim olmazdı çocukken biz
– devrim kime niyet.
*
Baskı birinci sınıf.
Ağaçlar azalıyorken
hepimizi seyretmedeler.
Bazı kuşlar bizden geçiyor
– kanatlanarak bizden.
Kalan hava boğmada
hepimizi.
Soluksuzuz
*
Bir kadın
bir bakış
bir çekirdek
bir tutsaklık.
Dişler arasındayız
Adam erkekliğin gövdesini
dayamış ağaca
mutluyuz
– öylesine.
Mutluyduk ki hep, aldırmadan şeylere.
*
İlk yazlar parklarda bahçelerde
Oturmada.
Biz yokuz
gölgelendi tümden yaşantılar
incelikler kuytu yerlerde.
Olmadığı kadar zorluyor
o kapkara ayaz.
Berkin’in gölgesini
parklara vurmada.
Habersiziz.
Çocuklarsa büyüyor
ara yerlerde.
Kadınlar ağız ağıza kök salmada maviye.
Bazı çocuklar
kaçıyor
bağlamış ellerden
olması gereken yere
– nereye büyümeliyse oraya.
*
Çekirdekler çıtırdıyor
Bungun kişi
gölgesinden korkup küçülürken
kuş kanadı sakin,
bilgece,
maviden beriyi
seyrediyor.
“Koşun piyano burada” diyor içimizden bazı çocuklar.
Gelmedeyiz biz
yol yakın.
Dr. S. Sevtap DEMİRCİ
İstanbul Tabip Odası, Dr. Ali Özyurt Kültür-Sanat ve Edebiyat Kolu