Gaziantep’te 17 Nisan 2012 tarihinde bir hasta yakını tarafından görevi başında katledilen Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” ilan edilmişti.
TTB ve tabip odaları, “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” kapsamında 15 Nisan 2022 günü birçok ilde basın açıklamaları düzenledi. Basın açıklamalarında Dr. Ersin Arslan şahsında sağlıkta şiddet sonucu yaşamını yitiren sağlık emekçileri anıldı, sağlıkta şiddetin önlenmesi için etkili bir yasa çıkarılması talebi tekrar dile getirildi.
Anma etkinliklerinde yapılan açıklama şöyle:
Dr. Ersin Arslan’ın Aramızdan Ayrılışının Onuncu Yılında,
Sağlıkta Şiddet Nedeniyle Kaybettiğimiz Tüm Sağlık Çalışanlarını Saygıyla Anıyoruz
Dr. Ersin Arslan’ın, tedavi ettiği bir hastanın yakını tarafından öldürülmesinin üzerinden 10 yıl geçti. Türk Tabipleri Birliği (TTB); bu üzücü günü “Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü” ilan etmiştir.
Dr. Ersin Arslan’ı ve son 20 yıl içinde öldürülen diğer 10 meslektaşımızı; sadece öfkeli hasta ve yakınları değil, mevcut sağlık sisteminin ağır sorunları aramızdan almıştır. Bu sorunları gidermek siyasi iktidarın sorumluluğundadır. Ancak sağlıkta şiddetin azalmasını sağlamak yerine; şiddet sarmalını besleyecek, büyütecek bir tutumda ısrarcı olunmuştur. Bu tutum sonucunda şiddet yayılmış, olağanlaşmıştır. Sağlıkta şiddet, artık sorun çözme aracı olarak başvurulan doğal bir davranış ve düşünce biçimine dönüşmüştür. Hekime ve tüm sağlık çalışanlarına hakaret, küfür, tehdit, aşağılama, darp ve hatta cinayet; sorunlar karşısında başvurulan genel geçer bir yöntem halini almıştır.
Sağlıkta şiddet, pandemide büyük özveri ile çalışan, her türlü riskle karşı karşıya gelen, yaşamını kaybeden hekimler ve sağlık çalışanlarına karşın durmamıştır. Sağlıkta şiddeti gösteren Beyaz Kod bildirim sayısı; 2020’de 11.942 iken; 2021 yılında sağlık kurumlarına başvuru sayılarındaki artışa da paralel şekilde sağlıkta şiddet artmış; Beyaz Kod bildirim sayısı 29.826’ya yükselmiştir. TTB’nin yaptığı anket çalışmasına göre hekimlerin %84’ü meslek hayatlarında en az bir kez fiziksel veya sözel şiddete uğramış ancak bunların yalnızca yarısı Beyaz Kod veya yetkili mercilere bildirimle sonuçlanmıştır. Başka bir anlatımla Beyaz Kod verilerinin buzdağının görünen kısmı olduğunu belirtebiliriz. Sadece Beyaz Kod verileri bile 2021 yılında Türkiye’de, günde ortalama 80’den fazla sağlıkta şiddet vakasının yaşandığını göstermektedir.
Her geçen gün zorlaşan yaşam koşulları ve ekonomik kriz, toplumun bütün kesimlerini etkisi altına almıştır. Uzun süredir bu zor koşullarda yaşamını sürdürmeye çalışan yurttaşlar ve yoksulluk sınırının altına düşen gelirleri, performans sisteminin parçalayıcı-yoğun çalışma koşulları altında boğulan hekimler için iktidarın vurdumduymazlığı da hem şiddeti körükleyip hem de ayrı bir şiddet yöntemi halini almıştır. İktidarın sağlık alanında yürüttüğü politikalar hekimlere; şiddet, ölüm, çaresizlik, umutsuzluk olarak geri dönmüş ve çalışma koşulları dayanılmaz hale gelmiştir. Hekimler çözümü istifa etmekte, emekli olmakta, hatta ülke değiştirmekte aramaktadırlar.
TTB, defalarca bu şiddet ortamını düzeltecek, rehabilite edecek öneriler sunarken; siyasi iktidar bunlara kulaklarını tıkayarak yanıt vermiştir. Tıkanmış sağlık sisteminin aynı şekilde devam ettirilmeye çalışılması, sağlıkta şiddetin daha da artmasına zemin hazırlamıştır. İktidarın kolaylıkla hazırlayabileceği etkili bir yasal düzenleme bile, şiddeti hiçbir şekilde önleyemeyecek kadük bir düzenleme haline getirilmiştir.
TTB olarak bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da toplumun sağlık hakkını iyi hekimlik değerleriyle koruyacağız. Bu topraklarda hekimlik yapabilmek şiddetten uzak güvenli çalışma koşulları, emeğimizin karşılığını alabildiğimiz şartlar sağlanmalıdır. Artık bir hekimin/sağlık çalışanının kılına zarar gelmesine tahammülümüz kalmamıştır. Şiddet öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur. Bu konuda hekimlerin, kendi yaşam hakları, sağlıklı çalışma yaşamı için seslerini ve güçlerini; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduklarını bir kere daha belirtmek istiyoruz. Şiddet sona erene kadar mücadelemiz sürecektir. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızı, 30 yaşında aramızdan ayrılan Dr. Ersin Arslan şahsında saygı ve şükranla anıyoruz.
Türk Tabipleri Birliği Şiddet Çalışma Grubu
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi