Tıp Dünyası Haber Merkezi
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın haksız ve hukuksuz bir biçimde tutuklanmasının ardından yargılandığı davanın üçüncü duruşması, 11 Ocak 2023 günü İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde görüldü.
Çağlayan Adliyesi’nin ilk iki duruşmadaki gibi ablukaya alınması üzerine basın açıklaması Çağlayan metro durağı çıkışında yapıldı. Basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi ve seçili kurulların üyeleri, tabip odalarının yönetici ve üyeleri; uluslararası hekim ve hak örgütlerinin, emek-meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin, siyasi partilerin yönetici ve temsilcileri; hekimler, insan hakları savunucuları, akademisyenler, aydınlar, yazarlar, gazeteciler ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Kurum temsilcileri tarafından yapılan konuşmalarda ülkenin içinden geçtiği bu karanlık günlerde, iktidarın antidemokratik müdahalelerine karşı mücadelenin ve dayanışmanın sürdürüleceği mesajı verildi. Daha sonra TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten tarafından basın açıklaması okundu. Açıklamanın tamamı için tıklayın.
Basın açıklamasının ardından İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geçildi. Duruşmada ilk olarak Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın avukatları tarafından salonun olumsuz koşulları ve üç avukat sınırı gerekçeleriyle itirazlar yapıldı. İtirazlar mahkeme tarafından reddedildi.
Dr. Şebnem Korur Fincancı herkese teşekkür ederek sözlerine başladı. “Karar ne olursa olsun; bizi bir araya getiren bu duyguyu, yurttaşlık bilincini, kolektif varoluşu sağlamak önemli. TTB 70 yıl önce tam da bu amaçla ve anayasal güvenceyle kurulmuştur” diyen Korur Fincancı, “TTB neden hedefte?” sorusuna mücadele pratiklerinden örnekler verdi. Türkiye’de insan öldürmenin hapis tutulmaya yetmediğine ama bilimsel görüş vermenin cezaevi yolu açtığına dikkat çeken Korur Fincancı, “Çıkar karşılığı bu ülkenin yazgısını birilerinin ellerine teslim eden gerçek vatan hainleri de yargılanacak! Emre itaat etmek kimseyi sorumsuz kılmıyor. Bizim karşı duruşumuz budur; kötülük hiç kimseye bulaşmasın diye” dedi. Korur Fincancı’nın konuşması salondan alkışlarla karşılandı.
Avukat savunmalarında ise özellikle davanın Anayasa’ya aykırılığına dikkat çekildi. Av. Öztürk Türkdoğan, Türkiye’nin uluslar arası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerini anımsatarak Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkındaki suçlamaların, tutukluluk kararının ve üst dereceden ceza talebinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını vurguladı. Mahkemeyi tabii hakim ilkesinin gereklerini yerine getirmeye ve Anayasa’ya aykırılık itirazlarını ciddiye almaya davet eden Av. Öztürk Türkdoğan, “İktidarın siyasi kazanım elde etmek amacıyla yaptığı tüm bu yargılamalar AİHM’den dönecektir” dedi. Av. Hülya Yıldırım da üç duruşmadır davanın Anayasa’ya aykırılığını anlattıklarını, kararlardaki ısrarın siyasilik göstergesi olduğunu dile getirdi. Mahkemenin tutukluluk süresini “makul” bulmasına da tepki gösteren Yıldırım, “Dr. Şebnem Korur Fincancı insan onurunu korumuştur; şimdi sıra sizde!” diyerek sözlerini bitirdi. Av. Meriç Eyüboğlu ise TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınması talebiyle açılan dava ve “örgüt üyeliği” iddialı soruşturma ile cezanın artırılması ve tutukluluğun devamının amaçlandığını ifade etti. Verilecek bir cezanın AYM ve AİHM’den döneceğini söyleyen Eyüboğlu, Korur Fincancı’nın sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında, bilimsel ve hukuki olduğunu yineleyerek beraat talep etti.
Mahkeme heyeti, 45 dakikalık aranın ardından verdiği kararda Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına ve tahliyesine karar verdi.
Duruşma sonrası Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklaması daha yapıldı. Dünya Tabipler Birliği ve Avrupa Hekimleri Daimi Komitesi adına yapılan konuşmalarda; TTB’nin örgütlü mücadelesinin ve eylem-etkinlik süreçlerinin önemine dikkat çekildi, beraat kararı için verilecek mücadelede de TTB’nin yalnız bırakılmayacağı dile getirildi.