Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ülgen: Hedefimiz Bir Tarafı Eğitim Bir Tarafı Etkinlik Olan Bütünlüklü Bir Planlama

Makale

Türk Tabipleri Birliği’nin 28, 29, 30 Haziran 2024 tarihlerinde gerçekleştireceği 76. Olağan Büyük Kongresi öncesinde tabip odaları seçimli genel kurullarını tamamlayarak yönetimlerini belirledi. Tıp Dünyası gazetesi olarak oda yöneticilerine önümüzdeki döneme dair önceliklerini ve hekimlerle nasıl ilişki kurmayı planladıklarını sorduk. Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mehmet Veysi Ülgen yanıtladı. Tıp öğrencileri ve genç hekimlerle bir araya gelmek, hekimlik emeğini korumak ve mesleki yabancılaşmayı en aza indirmek, sağlıkta şiddete karşı planlamalar yapmak gibi çok sayıda öncelikleri olacaklarını söyleyen Ülgen, hedeflerinin bir tarafı eğitim bir tarafı etkinlik olan bütünlüklü bir planlamayı hekimlerle birlikte yapmak olduğunu söyledi.

Tabip Odası olarak önümüzdeki dönem planlamanızda önceliğiniz nedir?

Bir değil birden fazla öncelliğimizin olacağını söyleyebiliriz. En başta tıp öğrencileri ve genç hekimlerle buluşmak, onları sürece katmak bizim önceliğimiz olacaktır.

Bir diğer önceliğimiz hekimlerin mesleğine olan yabancılaşmasını en aza indirmeye çalışmak olacaktır.

Hekimlik emeğini korumak bir diğer önceliğimiz olacaktır.

Siyasi iktidar, yıllardır serbest piyasa eksenli sağlık politikalarıyla hekimlik mesleğini tüccarlaşmayla karşı karşıya bırakmıştır.  Sağlığın bir sektöre dönüşmesiyle, hekimler patrondan, işçiliğe farklı sınıf ve statülerle ayrıştırılmış olup birlikte davranmayı zorlaştırmaktadır. Bu açıdan önceliklerimizden biri hekimleri bir araya getirmektir.

Yine hekim hastasına yeterli zaman ayıramıyor. Sağlık hakkı ve geçinme hakkı arasına sıkıştırılmış hekim mesleğine daha fazla yabancılaşıyor. En başta hekim hasta ilişkisi fazlasıyla ticarileştiği için, hekimler fiziki ve ruhsal şiddetle karşı karşıya kalmaktadır. Burada hekimi şiddete karşı koruyacak mekanizmalar tüm çabalara rağmen bir türlü sağlanamıyor. Şiddete karşı planlamalar yapmak bizim önceliklerimizden birisidir.

Serbest piyasa zihniyetiyle sağlık hizmetleri sınırsız bir şekilde ticarileşmesene neden olan siyasi iktidar bir yandan da yerelleştirme siyaseti uygulamaktadır. Bu siyaset sağlık alanını bilim dışılıklarla karşı karşıya bırakıyor. Hekimler mesleğini gerçekleştirmede tıp dışı, ilkel, mantık dışı birçok faktörle karşı karşıya kalıyor. Evrensel ve tarihsel ilkelere bağlılık zayıflıyor. Bu yüzden bir diğer önceliğimiz hekimlik mesleğinin evrensel ve tarihsel niteliğini, barışçıl,  demokratik, laik ve eşitlikçi kimliğini hatırlatmaktır.

Elbette tabip odaları buna karşı bir mücadele vermektedir. Biz bu mücadeleyi güncelleyerek tüm hekimlere anlatacak ve yayacak planlamalar yapmayı düşünüyoruz. Temel önceliğimiz Tabip Odası olarak bu yabancılaşmaya karşı bir ortak bir planlama yapmaktır.

Bunun için bir tarafı eğitim bir tarafı etkinlik olan bütünlüklü bir planlamayı hekimlerle konuşarak, birlikte yapmak istiyoruz.

Hekimler ile ilişkilenme adına neler yapmayı planlıyorsunuz?

Öncelikle yabancılaşmayı en aza indirecek çalışmalar yapmak istiyoruz. Bunun için hekimlerle çalıştıkları yerde, sıcağı sıcağına, yüz yüze buluşmayı önemsiyoruz.

Hekimleri çalıştıkları yerlerde ziyaret etmek, aynı işyerinde çalışan hekimleri bir araya getirmesini sağlamak istiyoruz.

Öncelikle hekimleri dinlemeyi, eleştirilerini ve önerilerini almak istiyoruz. Bu açıdan işyeri temsilciliğini işlevselleştirmek istiyoruz.

Hekimlik mesleğine ve tabip odalarına karşı haksız ve olumsuz propagandayı boşa çıkartacak olan hekimlerin birlikte çabası olacaktır.

Hekimliğin evrensel ve tarihi rolünü hatırlatacak eğitimleri işyerlerinde ve tabip odasında verebilmeyi önemsiyoruz.

Tabip odalarının birbirleriyle ve Merkez Konseyle daha sıkı ilişki geliştirmesi bizim için çok önemlidir. Bu ilişki ortak çalışma alanları yaratmakla mümkündür.

Yine sağlığın toplumsallığını hatırlatarak, kültür ve sanat çalışmalarını geliştirmenin yabancılaştırmayı azaltacağına inanıyoruz. Hekimlerle bu açıdan buluşmak istiyoruz.

Farklı kültürlerin, inançların, dillerin karıştığı coğrafyamızda, evrensel tıp ilkelerini, insancıl hukuku hekimlere ve topluma hatırlatacak çalışmalar planlamak, hekimlerin yükünü de azaltacaktır.