Bu Şiddet Sona ERS!N !
Dr. Ersin Arslan, ölümünün 2. yılında, başta TTB olmak üzere sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri tarafından tüm yurtta basın açıklamaları ve etkinliklerle anıldı. Yapılan ortak açıklamalarda, sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti azaltmaya katkısı olacak bir yasal düzenleme gerektiğine vurgu yapıldı ve “Göstermelik yasal düzenlemeler değil, samimiyet bekliyoruz” denildi.
Tıp Dünyası – HABER MERKEZİ – Dr. Ersin Arslan’ın Gaziantep’te görevi başında bir hasta yakınınca öldürülmesinin üzerinden 2 yıl geçti. Gaziantep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde Göğüs Cerrahisi olarak görev yapan 30 yaşındaki Dr. Ersin Arslan, 17 Nisan 2012 tarihinde ölen bir hastanın yakını tarafından bıçaklanmış, ağır yaralanan Dr. Arslan hayatını kaybetmişti.
Dr. Ersin Arslan’ın ölümünün 2. yılında, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri, Ersin Arslan’ın vurulduğu saat olan 12.45’de, bulundukları illerdeki hastanelerde anma etkinlikleri düzenledi, basın açıklamaları yaptı.
Gaziantep Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi’nde anma
Başta TTB olmak üzere sağlık meslek örgütlerinin temsilcileri ise Gaziantep Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi bahçesinde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasına; TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Gülriz Erişgen, Genel Sekreteri Bayazıt İlhan, Merkez Konsey Üyeleri İsmail Bulca ile Filiz Ünal İncekara, Gaziantep Tabip Odası Başkanı Savaş Gürsoy, Genel Sekreteri Şaban Alagöz ile Gaziantep Tabip Odası’nın yöneticilerinin tamamı, SES Genel Başkanı Çetin Erdolu, Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Kemal Kazak, Diş Hekimleri Birliği 2. Başkanı Serdar Sütçü, SES Gaziantep Şube Başkanı Celal Uluğtürken, Türk Toraks Derneği adına Dr. Öner Dikensoy, Aile Hekimleri Derneği Federasyonu Başkanı Dr. Murat Girginer ile yönetim kurulu üyeleri, Gaziantep Eczacılar Odası Başkanı İrfan Demirci, Gaziantep Dişhekimleri Odası Başkanı Hasan Karabay, Dr. Ersin Arslan’ın ağabeyi Erkan Arslan ile çok sayıda hekim ve sağlık çalışanı katıldı.
Basın açıklamasında kurum temsilcileri söz alarak sağlıkta şiddetin önlenmesi konusunda değerlendirmelerde bulundular ve önerilerini paylaştılar.
Göstermelik yasal düzenlemeler değil, samimiyet bekliyoruz!
Kurum temsilcileri adına ortak açıklamayı ise TTB Genel Sekreteri Bayazıt İlhan okudu. Ortak açıklamada, sağlık çalışanlarının ülkenin dört bir yanında her gün şiddet görmeye devam ettiğine dikkat çekildi.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti azaltmaya katkısı olacak bir yasal düzenleme gerektiğinin ifade edildiği açıklamada, “Bu düzenlemeye yönelik önerimizi Sağlık Bakanlığı’na, TBMM’de grubu bulunan partilere ve sağlıkçı milletvekillerine ilettik. Ne yazık ki bizim önerimiz gibi ‘somut caydırıcılığı olan yasal düzenleme’ yerine son çıkan sağlık torba yasasında pratikte karşılığı bulunmayan bir düzenlemeye gidildi. Sağlık çalışanlarına dayak atanlar yine ellerini kollarını sallayarak ortada dolaşıyor, ertesi gün dayak attıkları sağlıkçıyı tehdit etmeye devam ediyor. Sağlıkta şiddeti önleyecek gerçek bir yasal düzenleme yapılmadan bu konuda bir ilerleme olmayacağı çok açık, bunu yöneticilerden ivedilikle bekliyoruz. Göstermelik yasal düzenlemeler değil, samimiyet bekliyoruz” denildi.
17 Nisan “Dünya Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü” ilan edilmeli!
Hekimler ve sağlık çalışanlarının bir diğer talebi ise 17 Nisan’ın tüm Dünya’da “Sağlık çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü” ilan edilmesi oldu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Dr. Ersin Arslan’ın ölümü tüm Dünya için hatırda tutulması gereken bir olaydır ve 17 Nisan, Dünya’da Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü ilan edilmelidir. Bunun gerçekleşmesi ve Dünya Sağlık Örgütü’nce ilan edilmesi için Dünya Sağlık Asamblesi’nde karar alınması, Sağlık Bakanlığı’nın da bu öneriyi Dünya Sağlık Asamblesi’ne götürmesi gerekiyor. Geçtiğimiz yıl tüm çabamıza, Sevgili Ersin’in ailesinin desteğini alıp Sağlık Bakanlığı nezdinde yaptığımız girişimlere rağmen bu öneri Sağlık Bakanlığı tarafından götürülmedi. Bu yıl bunun gerçekleşmesini istiyor ve bekliyoruz. 2014 yılı Dünya Sağlık Asamblesi 19-24 Mayıs tarihleri arasında Cenevre’de yapılacak. Gözümüz, kulağımız orada olacak ve Sağlık Bakanı’nın samimiyetle bu konuyu çözümlemesini bekleyeceğiz; Ersin’ler unutulmasın, Dünya’da başka Ersinler olmasın diye!”
Dr. Ersin Arslan tüm yurtta anıldı
Tüm Türkiye’de olduğu gibi İstanbul’daki pek çok hastanede ve sağlık kurumunda da gerçekleştirilen anma etkinlikleri hem gencecik yaşta aramızdan alınan Dr. Ersin Arslan’ı unutmayacağımızın, unutturmayacağımızın ifadesi oldu hem de sağlıkta yaşanan şiddete karşı tepkinin.
İstanbul’daki etkinliklerin Merkezi Süreyyapaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi oldu. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyelerinin de de katıldığı anma töreni hastane C Blok binası önünde gerçekleştirildi. Saatler 12:45’i gösterdiğinde Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet olaylarında kaybettiğimiz hekimler anısına 1 dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.
Törende İstanbul Tabip Odası imzalı “Sağlıkta Şiddete Son! Dr. Ersin Arslan’ı Unutmayacağız” pankartı açılırken, hekimler ve sağlık çalışanları siyah kurdeleler ve yaka kokartları taşıdılar.
Anma töreninde konuşan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu; "Bugün sağlık ortamında hepimizi üzen bir günün yıldönümü. İki yıl önce bu gün Gaziantep’te görevi başında, çalıştığı hastanede genç bir meslektaşımız olan Dr. Ersin Arslan ne yazık ki bıçaklanarak öldürüldü. Yıllardan bu yana var olan ancak son dönemde nedense çok ciddi artış gösteren sağlık ortamındaki şiddeti kabullenmediğimizi, doğru bulmadığımızı ve bunu sıradanlaştırmayacağımızı, olağanlaştırmayacağımızı buradan tüm kamuoyuna ilan etmek istiyoruz" dedi.
Ardından söz alan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören; "Dün gibi hatırlıyorum ve acısı o gün hissettiğim düzeyde içimde duruyor. Bu ölümün nedenlerini çok çeşitli boyutlarıyla araştırdık. Ne yazık ki neden olarak, sağlıkta dönüşüm programı dediğimiz sürecin sonunda geldiğimiz noktada, bu tür olayların olmasının çok kolaylaştığı bir zeminin, çok önemli bir rol oynadığını söylemek zorundayız" diye konuştu.
Prof. Dr. Taner Görenin ardından söz alan Süreyyapaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Dr. Gül Dabak ise şunları söyledi: "Dr. Ersin Arslan'ın öldürülmesinden sonra çok çeşitli eylem ve etkinlik yapıldı. Hatırda tutulması gereken bir olaydır ve 17 Nisan günü dünyada ‘Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü’ ilan edilmelidir".
Anma töreni sonunda beyaz balonlara bağlanmış “Sağlıkta Şiddete Son! Ersin Arslan’ı Unutmayacağız-İstanbul Tabip Odası” yazılı pankart gökyüzüne bırakıldı.
Ankara'da hekimler ve sağlık çalışanları Numune Eğitim Araştırma Hastanesi bahçesinde basın açıklaması yaptılar.
Balıkesir Tabip Odası tarafından Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesi ve Bandırma Devlet Hastanesi bahçesinde basın açıklaması düzenlendi.
Hekimler ve sağlık çalışanları Kırklareli Devlet Hastanesi önünde bir araya geldi. Basın açıklamasında Kırklareli Tabip Odası Başkanı Dr. Halil Muhacir günün anlam ve önemi hakkında bir konuşma yaparken basın açıklaması metni SES Şubesi Başkanı ve Kırklareli Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Bahadır Tunçol tarafından okundu.
Manisa Merkezefendi Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması ve oturma eylemi gerçekleştirildi. Çanakkale Tabip Odası tarafından basın açıklaması düzenlendi. Muğla’da da hekimler ve sağlık çalışanları basın açıklaması düzenledi.
Batman'da da sağlık çalışanları basın açıklaması yaptı. Batman'daki basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi Üyesi Zülfikar Cebe de katıldı. Batman Kadın Doğum Hastanesi bahçesinde yapılan basın açıklamasında konuşan Batman Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Demir, sağlıkta şiddettin tüm hızıyla devam ettiğini uygulanan sağlık politikalarından kaynaklı bu duruma hükümetin acil tedbirler alması gerektiğini söyledi.
TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Zülfikar Cebe ise DÜTF’de yaşamını yitiren Dr. Deniz Karahan’ı anarak konuşmasına başladı. Dr. Cebe, Dr. Deniz Karahan’ın aramızdan ayrılırken yaptığı organ bağışı ile bir hekimin hayattan ayrılırken dahi insanlığa hizmet ettiğine dikkat çekti ve tüm meslektaşlarına bu davranışı ile mesleğin etik değerlerini yükseltme ve insanlığın ortak değerlerine sahip çıkma görevi yüklediğini ifade etti.
Dr. Cebe, piyasacı sağlık sisteminin ve kar endeksli işletme mantığının şiddeti tetikleyen temel etken olduğuna da vurgu yaparak, tıpkı hastalar gibi bu sistemin mağdurları olan sağlıkçıların da öfkeli, üzgün, mutsuz ve kaygılı olduğunu, bu koşullarda iyi sağlık hizmeti üretmenin mümkün olmadığını söyledi.
TTB’nin yaşamı savunduğunu, “anadilde sağlık haktır” dedikçe, “savaşa hayır” dedikçe, daha çok eşitlik ve özgürlük dedikçe, “hasta tutsaklara özgürlük” dedikçe, Rojava ile Federe Kürt bölgesi arasına kazılan hendeklere “hayır” dedikçe, Mısır’da idamlara “dur” dedikçe, bir bilim yuvası olması gereken Dicle Üniversitesi’nde yaşananlara karşı durup “biz bu filmleri daha önce de gördük” dedikçe, derinleşen gelir dağılımı eşitsizliğine karşı çıktıkça, Hasankeyf’in sular altında bırakılmasına ve HES’lerle nehirlerimizin kurumasına karşı durdukça, tüm bunlarla sağlık ilişkisini kuramayanların bizlere saldırdıklarını, yargıladıklarını ve yıldırmaya çalıştıklarını ifade eden Dr. Cebe, daha yaşanılır bir dünya ve ülke özlemi ile demokrasi, insan hakları, barış, eşitlik ve sağlık hakkı mücadelesini yükselteceklerini belirtti.
Mersin Devlet Hastanesi bahçesinde basın açıklaması ve oturma eylemi yapıldı. Basın açıklamasını Mersin Sağlık Hakkı Meclisi adına Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Galip Kırıcı okudu.
SES Antalya Şubesi ve Çağdaş Hekimler düzenledikleri basın açıklaması ile sağlıkta şiddeti protesto ettiler. Atatürk Devlet Hastanesi B Blok önünde toplanan SES üyeleri ve Çağdaş Hekimler sık sık "Sağlıkta Şiddet Sona Ersin, Sağlıkta Dönüşüm Ölüm Demektir, AKP Sağlığa Zararlıdır" sloganları attılar.
SES Antalya Şube Başkanı Mustafa Kılınç ve Çağdaş Hekimler adına Dr. Egemen Aktaş yaptıkları açıklamalarda sağlık çalışanlarının ülkenin dört bir yanında her gün şiddet görmeye devam ettiğini söylediler.
Aydın Tabip Odası ve SES Aydın Şubesi tarafından Aydın Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması yapıldı.
Mardin’de hekimler ve sağlık çalışanları düzenledikleri basın açıklaması ile Dr. Ersin Arslan’ı andı.
İzmir'de SES ve Demokratik Katılımcı Hekimler’in çağrısıyla, Dr. Ersin Arslan'ın temsili mezar taşının olduğu Dokuz Eylül Hastanesi bahçesinde basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına TTB Merkez Konseyi Üyesi Fatih Sürenkök de katıldı.
İzmir Tabip Odası da yaptığı basın açıklaması ile sağlıkta şiddetin son bulmasını istedi. Osmaniye'de de Osmaniye Tabip Odası'nın çağrısıyla hekimler ve sağlık çalışanları basın açıklaması yaptı.
KUTU
“Şiddeti sadece hasta yakınlarından görmüyoruz”
Açıklamada dikkat çekilen diğer bir husus ise şu: Sağlık çalışanları şiddeti sadece hasta yakınlarından görmüyor. Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlığı ticari bir hizmet haline getirmesi ve üzerinden “kar” elde edilmesinin yarattığı baskı ve mobbing bir yana; çalışanlar yöneticilerden doğrudan şiddet de görüyor. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin nedenleri çok yönlü olmakla birlikte; çalışanları, hasta ve hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var.
– Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbiriyle rekabete sürükleyen, sağlıkta kaliteyi düşüren performans uygulaması var!
-Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24, esnek-kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var, hemşirelerde haftada 56, asistan hekimlerde 90 saate kadar uzayan mesailer var!
-Birlik hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı” ile çalıştırılma var!
-Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalışma var!
-Sağlık hizmetine ulaşmanın önünde bin bir türlü engel var, her kademede ödenen katkı-katılım payı ve ilave ücretler var!
-Hükümet, siyasetçiler ve yöneticilerin “sağlık çalışanlarını” itibarsızlaştıran, küçük düşüren, hedef gösteren kışkırtıcı üslubu ve açıklamaları var!
-Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var!