Sağlık Bakanı Müezzinoğlu hekim sayısı hakkında konuşmayı seviyor. En çok da geçtiğimiz haftalarda yinelediği gibi Edirne'den açıklama yapıyor, hekim ithal etmeyi, bu sayede de ülkemizin “hekim ihtiyacını” karşılamayı arzuluyor.
Dr. Müezzinoğlu'nun hekim sayısı konusunda genel bir tespiti var: 20 000 uzman, 10 000 pratisyen hekime ihtiyaç var. Bunun karşılanması için de hekim ithal edilmeli. Üstelik bu tespiti Bakanlığa başladığı üç yıl içerisinde hiç değişmedi. Sıklıkla da ülkemizin içine düştüğü “hekim açığı” sorunundan Türk Tabipleri Birliği'ni (TTB) sorumlu tuttu, sağlıkta yaşanan olumsuzlukların sorumlusu gösterdi.
Hekim sayısı konusu bir köşe yazısını çok aşan bir çerçevede ele alınmalıdır. Buna ilişkin TTB'nin raporları mevcuttur. Burada tüm tatışmalar bir yana Sağlık Bakanı'nın bu popüler demeçleri verirken kendi Bakanlığı'nın raporlarına ters düşüşünü göstermeye ve tabi bu arada artık Bakanlık raporlarına da yansımış olan yakın gelecekteki hekim fazlalığı tehlikesini göstermeye çalışacağım.
Sağlık Bakanlığı “Sağlıkta İnsan Kaynakları 2023 Vizyonu” çalışması doğrultusunda sağlık mesleklerinde personel ihtiyacını ve buna uyumlu alınması gereken öğrenci sayılarını belirlemeye çalışmış, buna göre 2012 yılından bu yana üç rapor yayınlamıştır. Gelin bu hedeflerin belirlenmesindeki görüşlerimizi bir yana bırakıp salt Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün geçtiğimiz yıl yayınladığı son sürümdeki verilere maddeler halinde bir göz atıp değerlendirelim.
- 2023 yılında hekim sayısı 200 000 olarak hedeflenmektedir. Ancak mevcut öğrenci kontenjanları ile devam edilirse 2023 yılında 205 279 hekim olacağı belirtilmektedir. Hemen belirtmeliyim, tablodaki rakamlar gerçekten alınan öğrenci sayısının altında gösterilmiştir. Örneğin 2014-2015 öğretim yılı için 10 009 öğrenci alınacağı belirtilerek yapılan hesaplama söz konusu iken bu dönemde diğer tabloda belirtildiği gibi 12 000 tıp öğrencisi alınmıştır.
- Hekim fazlalığının önlenmesi ve bundan sonra da nüfus artışı ile uyumlu biçimde korunması için tıp fakültesi kontenjanlarının iki yıl içerisinde 12 000'den 5 250'ye düşürülmesi gerekmektedir! Aksi takdirde her yıl artan biçiminde öngörülenden fazla hekim oluşacaktır.
- Rapor kuşkusuz önermekle yetinmektedir. Ya gerçekler? Kontenjanların bu kadar hızlı biçimde düşmesi mümkün müdür? Bu akıl dışı duruma nasıl gelinmiştir? Raporda tıp fakültesi sayısı 76 olarak verilmektedir. Şu anda sürekli açılan yeni tıp fakülteleriyle program sayısı 100'e yaklaşmıştır. Yeni fakülteler de öğrenci almaya hazırlanmaktadır. Hal böyleyken iki yıl sonra, 2017-2018 öğretim yılında kontenjanlar önerildiği gibi 5 250'ye düşecek midir?
- Artık gereğinden fazla öğrenci alındığı anlaşılmış olacak ki 2015-2016 öğretim yılında kontenjanların az bir miktar düştüğünü, 11 710 olduğunu basından okuyoruz. Oysa raporda bu yıl için önerilen öğrenci sayısı 10 000'dir. Hedeflenenin üzerinde alım devam etmektedir.
- Bir de Bakanımızın acilen 30 000 hekime ihtiyaç duymasına göz atalım. Bu konuda da telaşla “ithalata yönelmeye” gerek olmadığı anlaşılmaktadır. Son yayınlanan Sağlık İstatistikleri Yıllığı'na göre hekim sayımız 135 616'dır. Mevcut öğrencilerimizin mezun olmasıyla 2 yıl sonra 2018 yazında hekim sayımız 166 950 olacaktır.
- Dikkat ettiyseniz bu raporlardaki hesaplamaların hiçbir yerinde hekim ithal ederek eksik kapatma hedefi tanımlanmamıştır!
***
Hekim sayısı piyasanın ihtiyaçlarına göre değil bilimsel gerçeklere, toplumun ihtiyaçlarına göre, basamaklı sağlık sistemini hedefleyecek biçimde planlanmalıdır. TTB olarak Sağlık Bakanlığı'nı defalarca bu konuda ortak biçimde uzmanlık alanlarına ve basamaklara göre nitelikli bir çalışma yapmaya, böylesi kritik tartışmayı temelsiz polemikler üzerinden götürmemeye çağırdık. TTB'nin bunu yapabilecek birikimi olduğunu da belirttik.
Yabancı hekim tartışmaları ise çok daha farklı boyutları olan bir konudur ve sağlıkta uluslararası ticarileşmenin ihtiyaçlarına göre dillendirilmektedir. Ne yazık, kimi zaman popüler tartışma yaratma çabasına da alet olmaktadır. Bu hem vatandaşımız olan hem de yurt dışından gelen meslektaşlarımıza büyük haksızlıktır.
Bir kez daha çağrımızı yineleyelim. Gelin bu önemli konuda ülkemizin ihtiyacı olan bilimsel çalışmayı birlikte yapalım. Gelin, tıp eğitimini içine düştüğü bu kötü durumdan çıkarmaya çalışalım. Gelin geleceğin hekimlerini, tıp mesleğini, halkın sağlığını plansız atılan adımlara kurban etmeyelim!
Bayazıt İlhan
Türk Tabipleri Birliği Başkanı