Bilindiği gibi, Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan “Aile hekimliği uygulama yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair bir yönetmelik” ile 19 Temmuz 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik aynı gün yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğe göre Aile Hekimleri ile aile hekimliği birimlerinde çalışan hemşire, ebe ve sağlık memurlarına mesai saatlerinin dışında hafta içi 8 saat hafta sonu 16 saat olmak üzere haftada 30 saate kadar 657 sayılı kanunun ek 33’üncü maddesinde belirtilen yerlerde yani; yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde nöbet tutturulabilmesinin yolu açılmıştır. Bu yönetmeliğe istinaden aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına belirtilen yerlerde nöbet yazılmaya başlanmıştır.
Sağlık Bakanlığı nöbet için gerekçelerini sıralarken; önce “sağlık personeline ihtiyacımız var” demiş, bu yetmeyince “mesleki eğitim nöbetsiz olmaz” demeye başlamış, o da olmayınca “sizleri yeşil alanda çalıştıracağız” demiş geçerli bir dayanak bulmakta zorlanınca, ya da haksız gerekçeler işe yaramayınca bu defa da sözü “Nöbet hekimlik mesleğinin onurudur” demeye kadar getirmiştir.
Sağlık Bakanlığı, Aile Sağlığı Merkezi sağlık çalışanlarına 6514 sayılı Torba Yasa ile kamu hastane acillerinde ve 112 istasyonlarında “ayda asgari sekiz saat” nöbet uygulaması getirmiş; nöbetin usul ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından 09.04.2014 tarihinde ilan edilmiş, Halk Sağlığı Müdürlükleri tarafından gönderilen yazı ile de ASM deki sağlık çalışanlarına Mayıs ayı içinde bazı illerde nöbet listeleri yayınlanmıştır.
Asli görev ve sorumluluğu birinci basamak koruyucu sağlık hizmetleri olan aile hekimleri hastane acillerinde,112 istasyonlarında hastalara yarar yerine zarar verebileceklerinden endişe duymaları, fazla mesai, ek görev gibi angaryaları kabul etmemeleri, hukuken güvence içeren ortamda çalışmak istemeleri nedenleri ile bu nöbetleri protesto ederek gitmemişlerdir.
Aile Sağlığı Merkezi çalışanları, Sağlık Bakanlığı’nın acil nöbet dayatmalarına karşı kararlı bir direniş başlatmış, birinci basamak sağlık hizmet alanı dışında dayatılan hiçbir görev ve sorumluluğu kabul etmeyeceklerini ilan etmiştir. Bu amaçla birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirilmiştir. 1969 yılında Türkiye Öğretmenler Sendikası tarafından yapılan grevden sonra kamuda yapılan en uzun süreli grev aile sağlığı çalışanları tarafından gerçekleştirilmiştir. İki yıla yakın sürdürülen protestolar Türkiye’de bir ilk niteliği taşımaktadır. Yüzlerce hekim sözleşme feshi sınırı olan 100 ceza puanını geçmiştir. Bunun üzerine sağlık Bakanlığı sözleşme feshi sınırını 200 ceza puanına çıkarmak zorunda kalmıştır.
Sağlık Bakanlığı’nın, birinci basamak sağlık çalışanlarına Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Toplum Sağlığı Merkezleri’nde (TSM) Cumartesi günleri fazladan çalışma dayatmalarında; aile hekimleri ve diğer ASM çalışanlarının iki yıla yakın bir zamandır sürdürdükleri kararlı mücadelelerinin sonucunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin “ASM çalışanlarına asgari 8 saat zorunlu nöbet” uygulamasını kaldırmasıyla önemli bir aşamaya gelinmiştir.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile birinci basamak sağlık hizmet alanında örgütlü dernek ve sendikaların öncülüğünde, aile hekimleri ve diğer ASM çalışanlarının fazla ve esnek çalışma dayatmalarına karşı haklı ve meşru bir zeminde sürdürdükleri “Cumartesi nöbet eylemi”nin başarıya ulaşmasıyla, tüm çalışanların hak arama ve emek mücadelesi adına önemli bir kazanım elde edilmiştir.
TTB olarak, birinci basamak sağlık çalışanlarını, “Cumartesi günleri fazla ve esnek çalışma”ya karşı sürdürdükleri kararlı mücadele ve kazanımları için kutluyoruz. Geçmişte olduğu gibi gelecekte de özlük haklarımız, bilimsel ve iyi hekimlik, eşit, ücretsiz, nitelikli ve toplumcu bir sağlık sistemi için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
TTB Aile Hekimliği Kolu Adına
Dr. Fethi Bozçalı