Türk Tabipleri Birliği’nce 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla düzenlenen “İnsan Hakları İhlalleri ve İyi Hekimlik” başlıklı sempozyumda “Beden Bütünlüğü ve Medikal Kastrasyon” tartışıldı.
Tıp Dünyası – ANKARA
15 Temmuz darbe girişiminin tozu dumanı arasında, 26 Temmuz 2016 tarihli Resmi Gazete’de bir yönetmelik yayımlandı. “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmelik” adıyla yayımlanan bu yönetmelik, kamuoyuna “Hadım Yönetmeliği” ya da “Tecavüzcüye kimyasal hadım” gibi başlıklarla yansıdı.
Kamuoyunda yeterince tartışılamayan ve beden bütünlüğüne doğrudan müdahale anlamına gelen bu yönetmelik ve bağlamında medikal kastrasyon, Türk Tabipleri Birliği’nin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla düzenlediği “İnsan Hakları İhlalleri ve İyi Hekimlik” başlıklı sempozyumun oturum başlıklarından biri olarak ele alındı.
Beden bütünlüğü ve medikal kastrasyon
Ankara Tabip Odası Başkanı Dr. Vedat Bulut’un kolaylaştırıcılığını üstlendiği oturuma, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Koray Başar, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Nüket Örnek Büken ve İstanbul Tabip Odası’ndan Adli Tıp Uzmanı Dr. Lale Tırtıl konuşmacı olarak katıldılar.
Oturumun ilk konuşmacısı olan Dr. Koray Başar, yönetmelikte pek çok problemli yan olduğunu belirterek, “Ceza mı, tedavi mi, tedavi amaçlı program mı? Hangi merkezden uygulanacak? Eğitimini almış olan uygulayıcılar var mı? Bilgilendirilmiş olur vermeyen insanların durumu ne olacak? Hekim bu durum da ne yapacak? İzlemi nasıl olacak?” gibi pek çok sorunun yönetmelikte yanıtsız olduğunu belirtti. Başar, Türkiye Pskiyatri Derneği’nin yönetmelikteki uygunsuzluklar nedeniyle yürütmeyi durdurma davası açtığını bildirdi.
Cinsel suçların medikalize edilmesi büyük yanlış!
“Cinsel suç” kavramının homojen bir durumu tarif etmediğine dikkat çeken Başar, cinsel suçun oluşmasında tek bir etkenin geçerli olmadığını vurguladı. Başar, gelişimin erken döneminde olumsuz deneyim, bağlanma ile ilgili sorunlar, öğrenilmiş bir eylem, bilişsel çarpıtmalar, yanlış düşünceler, cinsellikle ilgili mitler, duygu ve dürtü düzenlemesiyle ilgili sorunların cinsel suçun oluşmasına yol açabilen etkenler arasında yer aldığını kaydetti.
Başar şunları söyledi:
“Cinsel suçun/saldırının medikalize ya da psikolojize edilmesi büyük bir yanlış. Bu yanlış, bu düşünce ortaya çıktığından beri ısrarla belirttiğimiz gibi, yapılması gereken daha kapsamlı girişimleri geri planda bırakma riskini içeriyor ve bu belki de kastı aşan bir şey. Tedavi ile ceza sınırı net çizilmelidir! Hekim ceza uygulayıcısı değildir! Bedensel ve ruhsal bütünlüğe yönelik girişim ceza olamaz. Bu yönetmelik, bu riski fazlasıyla içeriyor.”
Cinsel suçların temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği yatıyor
Prof. Dr. Nüket Örnek Büken, “cinsel suç” kavramına sadece birey sorgusu üzerinden bakılamayacağını, bunun birey ve sistem sorunu olduğunu vurguladı. Yoksulluk, işsizlik, toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi tüm faktörlerin burada etkili olduğunu belirten Büken, “Şiddet ve tecavüz esas olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanır” diye konuştu.
Cinsel suçların kültürel ve politik olduğunun altını çizen Büken, “Tıbbi kaynaklı olmayan bir sorunun tıbbi tedavisini nasıl yapacaksınız? Tıbbi olmayan bir durumun tıbbi olarak tedavi edilmek istenmesi tıp kurumunu ve hekimleri de araç haline getirmektedir. Kabul edilemez” dedi.
Cinsel suç hastalık değildir!
Dr. Lale Tırtıl da konuşmasında, cezaevlerinde tıbbi yardım bekleyen pek çok hasta mahkum varken, bunların çoğu terminal dönemdeyken, toplumun huzuru bozulmasın diye serbest bırakmayan anlayışın, “cinsel suçların tedavisi” konusunda böyle bir girişimde bulunmasının gerçekçi olmadığını söyledi. Tırtıl da cinsel suçların hastalık olmadığının altını çizdi.
***
İnsan Hakları İhlalleri ve İyi Hekimlik Sempozyumu
Türk Tabipleri Birliği’nce (TTB) düzenlenen “İnsan Hakları İhlalleri ve İyi Hekimlik” başlıklı sempozyum 10 Aralık 2016 Cumartesi günü, TTB’de gerçekleştirildi.
Dünya İnsan Hakları Günü’nde gerçekleştirilen sempozyumda insan haklarının hekimlik uygulamalarıyla kesiştiği konular ele alındı.
“Beden Bütünlüğü/Medikal Kastrasyon”, “OHAL’de Öğrenim ve Çalışma Hakkı İhlalleri”, “Olağanüstü Hallerde İnsan Hakları İhlalleri” ve “İnsan Hakları İhlalleri İle Mücadele” sempozyumun oturum başlıkları arasında yer aldı.