Bir hekimi daha şiddete kurban verdik

Gündem

Tıp Dünyası – HABER MERKEZİ

Aksaray'ın Eskil ilçesi Bozcamahmut köyü Aile Sağlığı Merkezi'nde aile hekimi olarak görev yapan Dr. Hüseyin Ağır, uğradığı silahlı saldırı sonucu 29 Mart 2017 günü yaşamını yitirdi. Dr. Hüseyin Ağır, 30 Mart 2017 günü düzenlenen cenaze töreninin ardından, memleketi Sultanhanı Beldesi mezarlığında toprağa verildi.

Dr. Ağır’ın vefatının ardından, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Yaşar Ulutaş aynı gün ailesine taziye ziyaretine bulundu. TTB Genel Sekreteri Dr. Sezai Berber de Dr. Ağır için düzenlenen cenaze törenine Aksaray Tabip Odası Başkanı Dr. Haydar Sipahioğlu ile birlikte katıldı.

Dr. Ağır, ailesi ve yakınlarının yanı sıra hastaları, meslektaşları, çevre illerden gelen hekimler ve sağlık çalışanları ile vatandaşlardan oluşan kalabalık bir topluluk tarafından son yolculuğuna uğurlandı.

TTB Merkez Konseyi, Dr. Ağır’ın katledilmesinin ardından yayımladığı mesajda, saldırıyı kınayarak, Dr. Ağır’ın ailesine, yakınlarına ve tüm hekim camiasına başsağlığı dileğinde bulundu. 

***

İsyan ediyoruz!

Bir hekim daha uğradığı şiddet sonucu yaşamını kaybetti. İsyan ediyoruz! Hekimler katledilirken seyirci kalanlara soruyoruz: Sizleri harekete geçirmek için daha kaç ölüm gerekecek?


TTB Merkez Konseyi ve TTB Aile Hekimliği kolu, Dr. Hüseyin Ağır’ın katledilmesini protesto etmek amacıyla basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında, hekimlerin öldürülmesine ortam yaratanlara, hekimler katledilirken seyirci kalanlara “Sizleri harekete geçirmek için daha kaç ölüm gerekecek” diye soruldu.

Basın toplantısında konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel,Aksaray'ın Bozcamahmut köyü Aile Sağlığı Merkezi'nde çalışan aile hekimi Hüseyin Ağır’ın, görevi başında daha önce aynı ASM’de çalışan hemşirenin emekli polis eşi tarafından 29 Mart 2017 tarihinde kurşunlanarak öldürüldüğünü ve ikisi küçük yaşta, biri henüz doğmamış çocuklarının  babasız kaldığını söyledi.

Aile Sağlığı Merkezlerinde, iş güvencesinden yoksun, sözleşmeli, performans kriterlerine dayalı, güvenliksiz ortamlarda hizmet vermeye çalışan sağlık emekçilerinin, dayanışmanın, dostluğun, paylaşımın, iş barışının yok edildiği, rekabete dayalı sistemde maalesef hayatları pahasına çalışmaya devam etmek zorunda kaldıklarını belirten Tükel, TTB olarak sağlıkta şiddetin önlenmesi için yıllardır mücadele ettiklerini kaydetti. Tükel son olarak, 14 Mart haftası boyunca “Sağlıkta Şiddet Sona Ersin”,  “Çalışırken ölmek de, öldürülmek de istemiyoruz!” diyerek taleplerini dile getirdiklerini ve Türk Ceza Kanunu'na bu konu ile ilgili bir madde eklenmesini içeren “Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı” önerisini TBMM’de yaptığımız bir basın açıklaması ile duyurduklarını kaydetti.   

Sağlıkta şiddet  dur durak bilmiyor

Tükel, 2012 yılında Dr. Ersin Arslan, 2015 yılında Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdemir’i çalıştıkları sağlık ortamında uğradıkları saldırı nedeniyle, 2012 yılında Dr. Melike Erdem’i ise SABİM hattı üzerinden oluşturulan şiddetin yoğun psikolojik baskısı sonucu kaybetmenin acısı henüz dinmemişken, Dr. Hüseyin Ağır’ın silahlı bir saldırı sonucu kaybedildiğini, aynı gün Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev yapan Dr. Mustafa Erdem’in önünün bir hastasının yakınları tarafından kesilerek ağır şekilde darp edildiğini ve ölüm tehdidi aldığını aktardı.

Ölümlere alışmayacağız

Resmi verilere göre ülkemizde her gün en az 31 sağlık çalışanının şiddete maruz kaldığını belirten Tükel, “Sağlık çalışanına şiddet olağan bir hale getiriliyor, bizlerden ölümlere alışmamız bekleniyor. Ama biz, ne sağlık çalışanlarının şiddet görmesine, ne de ölümlerine alışmayacağız!” diye konuştu.

Tükel, sağlık alanının ticarileştiren, sağlık çalışanlarını iş güvencesinden yoksun, güvenliksiz ortamlarda, performansa dayalı, gece gündüz demeden çalıştırıp hastalarının her türlü şiddetine maruz bırakanların artık bu politikalardan vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

Tükel, Dr. Hüseyin Ağır’ın kaybından duydukları üzüntüyü ve taziye dileklerini bir kez daha dile getirirken, “Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odalarımızın öncelikli gündemi olan sağlık çalışanlarına şiddetin son bulması için her türlü mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha hatırlatıyor, Şiddet Yasa Tasarısı’nın bir an önce yasalaşmasını talep ediyoruz. Sağlık çalışanlarının şiddet görmesine, öldürülmesine sessiz kalınmaması için tüm kamuoyunu duyarlı davranmaya, sağlık çalışanlarıyla dayanışma göstermeye davet ediyoruz” diye konuştu.