Tıp Dünyası – ANKARA –
Dünya Tabipler Birliği (DTB) ve Avrupa Hekimler Daimi Komitesi (CPME), tüm dünya hükümetlerini 2016-2018 dönemi Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerine “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı basın açıklaması dolayısıyla verilen hapis cezalarını kınamaya çağırdı. DTB ve CPME’den Avrupa Birliği liderlerine gönderilen ortak açık mektupta da, bu protesto çağrısına destek vermeleri istendi.
DTB Genel Sekreteri Dr. Otmar Kloiber, TTB’nin 11 eski yöneticisinin savaşın bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledikleri için 39 aya varan sürelerle hapse gönderilmesini bir “skandal” olarak niteledi. Kloiber, “Açıklama doğrudan DTB’nin etik ilkeleri doğrultusundadır ve hekimlerin yaşamlarını insanlığın hizmetine adamalarını gerektiren Hekimlik Andı’na uygundur. Bu açıklamayı “terör örgütlerinin propagandası” olarak nitelemek, ifade özgürlüğü ilkesiyle alay etmektir. Bütün dünya liderlerini TTB yöneticilerine yönelik bu utanç verici tutumu kınamak için bize katılmaya çağırıyoruz. Adalet, onların bu haksızlıktan derhal kurtulmalarını gerektiriyor.” dedi.
CPME Başkanı Prof. Dr. Frank Ulrich Montgomery ise TTB’nin açıklamasının suç oluşturmadığını ve tıp mesleğinin etiğiyle tam bir uyum içinde olduğunu söyledi. Montgomery, “Türk yetkililere taciz ve sindirme girişimleri dâhil olmak üzere TTB Merkez Konseyi üyelerine yönelik tüm suçlamalara son vermeleri çağrısında bulunuyoruz. Türkiye Hükümetini de sağlık hakkı, örgütlenme ve ifade özgürlüğü dâhil olmak üzere insan hakları alanındaki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmeye çağırıyoruz.” dedi.
AB liderlerine ortak açık mektup
DTB ve CPME yöneticileri ayrıca, Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Avrupa Parlamentosu Başkanı Antonio Tajani, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jagland’a ortak açık mektup gönderdi. Söz konusu davanın Türkiye’de yetkili mercilerin TTB’yi hedef alan saldırılarından biri olduğuna dikkat çekilen mektupta, DTB ve CPME’nin durumu başından bu yana izlediği bilgisine yer verildi.
Tıp etiğini savunan, sağlık hizmetlerinin herkes için erişilebilir olmasını öngören TTB’ye desteğini tekrar tekrar dile getirdiğine yer verilen mektupta, dava sonucunun ise bu temel ilkelere karşı duruşun daha da tırmanmasının bir işareti olduğu kaydedildi. Mektupta, hem CPME’nin hem de DTB’nin üyesi olan TTB’nin, tüm hekimler ve hekim örgütleri gibi şiddeti kınama, savaşların ve silahlı çatışmaların kısa ve uzun dönemdeki ağır sonuçları konusunda uyarılarda bulunma görevi bulunduğu vurgulandı. Mektupta şöyle denildi:
“Türkiye’deki AB delegasyonuyla yararlı görüş alışverişimizi sürdürürken en yüksek siyasal düzeyde ivedilikle harekete geçilmesini gerekli görüyoruz. Dolayısıyla sizlere, Türk yetkililerle her tür temasınızı kullanarak tıp etiğine ve insan haklarına koşulsuz saygı zorunluluğunun altını çizmeniz için başvuruyoruz.”