Pandemi tüm ağırlığı ile devam ediyor. 11 Ocak 2021 itibari ile resmi rakamlara göre 2,3 milyonun üzerinde yurttaşımız COVID-19 tanısı aldı. 22.900’den fazla insanımızı ise COVID-19 nedeni ile kaybettik.
Mart ayında ülkemizde resmî olarak ilk vakanın duyurulması ile pandemi yönetimi 10. ayını bitirdi. Ekonomik kaygıların pandemi ile mücadelenin önüne geçmesiyle vaka sayıları ve ağır hasta sayıları buna paralel olarak yatan hasta sayılarında da zirve yaptı. Hal böyle olunca kamudaki sağlık emek gücünün neredeyse tamamı pandemiyle mücadele etmek durumunda kaldı. Salgının yataklı tedavi kurumlarında karşılanması sonucunda 10 aylık süreçte neredeyse tüm hastaneler pandemi hastanesi ilan edildi. Hastanelerin ameliyathaneleri dahi yoğun bakım ünitelerine çevrildi ve rutin sağlık hizmeti üretimi askıya alındı. Resmi olarak pandemi hastanesi ilan edilmeyen hastanelerde ise sağlık çalışanları için rutin COVID-19 taraması uygulanmadığı gibi, hastalar için COVID-19’a yönelik bir triyaj uygulaması da yapılmadı/yapılmıyor.
Aile sağlığı merkezlerinde kanser taramaları ise aylardır askıya alınmış durumda. Kanser tanısı alan ve düzenli olarak takip gereken hastalar rutin kontrollerini dahi olamıyor.
Kronik hastalığı bulunan hastalar aylardır düzenli kontrollerine gitmekten korktukları ya da hekim randevusuna ulaşamadıkları için takipsiz kalıyor. Yataklı tedavi kurumlarında görevli hekimler pandemi servislerinde çalıştıkları için dahiliye, genel cerrahi gibi ana branşlardan dahi yakın tarihli randevu alınamıyor.
Diğer taraftan acil servislere başvuran ağır hasta sayıları gözle görülür şekilde artıyor.
Çeşitli sebeplerle antikuagulan kullanan hastaların kontrolleri aksadığı için ciddi kanamalar ile diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalar ise ciddi komplikasyonlar ile acil servislere başvuruyor. Taramalar ile erken evrede yakalanabilecek kanser hastalar ancak ileri evrelerde tanı alabiliyor. Daha vahim olan ise hastalar sağlık kuruluşlarına başvurmadan evlerinde hayatlarını kaybediyor. Hekimler hiç karşılaşmadıkları kadar evde ölüm vakaları ile karşılaşıyor.
COVID -19 pandemisi ile mücadele edilirken önümüzde tüm ağırlığı ile duran kronik hastalık pandemisi görmezden geliniyor. Aşıya ulaşılabilmesi ve yaygın aşılama ile salgının kontrol altına alınması için en iyi ihtimalle dahi önümüzde 6 aydan uzun bir zaman olduğu aşikar. Şu ana kadar milyonlarca kişiyi aşılayan ABD ve Avrupa ülkeleri dahi 2021 kışına kadar pandemi koşullarının süreceğini öngörüyor.
Hâl böyleyken şimdiye kadar görmezden gelinen gerçeği görmek durumundayız. Senelik ölüm artış oranları açıklandığında neredeyse COVID-19 kadar can alan kronik hastalıklar bağlı ölümler ve hastaneye ulaşamayan sağlık problemlerinin ağırlığı daha görünür olacaktır.
Yapılması gerekenler ise belli;
- Bir an evvel pandemi dışı hastaneler oluşturulmalıdır. Bu hastanelerde tüm personel düzenli olarak COVID-19 açısından taranmalı, personelin hastaneye ulaşımı dahil izolasyon koşulları sağlanmalıdır.
- Hasta randevuları iki muayene arasında kapalı alanların havalandırılması ve dezenfeksiyonu için gerekli zaman göz önüne alınarak uygun aralıkta verilmelidir.
- Kronik hastalığı bulunan hastalar için sağlık sistemi tarafından otomatik randevu oluşturulmalıdır.
- Tüm kanser tarama programları yeniden başlatılmalıdır.
- Anayasa’ya aykırı şekilde KHK ihraç edilen, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması nedeniyle eğitim ve çalışma hakkı gasp edilen sağlık çalışanları derhal atanmalıdır.
- Eğitim süreçlerini tamamladıkları halde boşta bekleye ve ataması yapılmayan onbinlerce sağlık çalışanları bir an evvel atanmalıdır.
- Şehrin merkezinde ve ulaşımı kolay olan şehir hastaneleri nedeniyle kapatılan hastaneler daha fazla vakit kaybetmeden tekrar açılmalıdır.
COVID-19 pandemisi devam ederken yanı başımızda tüm gerçekliği ile duran kronik hastalık pandemisi göz ardı edilmemelidir. Umarız daha fazla acı yaşanmadan gerekli önlemler alınır.
Ankara Tabip Odası