Salgını Dikkate Almayan 2021 Yılı Sağlık Bütçesi

Gündem

Ülkemizde 1963 yılında sosyalleştirme programının hedefi 1978’te herkes için sağlıktı. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile bakanlığa verilen 15 görevin 14’ü koruyucu sağlık hizmetlerine yönelikti. Özellikle köyler için sağlık ocakları, enfeksiyon hastalıklarıyla mücadele ve bağışıklamaya ağırlık verilmişti. 1978 Alma-Ata Uluslararası Sağlık Konferansı’nda hedefin 2000 yılında herkes için sağlık olduğu söylenmiş, ancak bu hedefe ulaşılamayınca 2020’ye uzatılmıştır; oysa şimdi böyle bir hedefin kalmadığı da ortadadır. Zira G-20 ülkeleri bile salgına hazırlıksız yakalanmış, koronavirüs ile sınanmışlardır. Sağlık altyapısındaki birinci basamak koruyucu hizmetlerinin yetersizliği ortaya çıkmıştır.

Sağlık alanında 2021 yılı bütçesinde salgının en önemli belirleyici faktör olması gerekirdi. COVID-19’un birinci basamakta karşılanabilmesi için toplumsal koruyucu hizmetlere, maske, aşı ve bağışıklamaya artırılmış kaynak sağlanmalıydı.

2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi teklifinde Sağlık Bakanlığı payının en az %10’un üzerine çıkarılması gerekirken bu oran %5,77’dir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği oran en az %10’dur. DSÖ’nün salgın için devletlere önerisi de “destekleyici kamu maliyesi”dir.

Koruyucu sağlık hizmetlerinin merkezi bütçe içindeki oranı %1,4 iken, Sağlık Bakanlığı bütçesi içindeki oranı %24,5’dir. 2020’de bu oran %26,1 idi; yani ironik bir şekilde daha da düşürüldüğünü görüyoruz. Tedavi edici sağlık programına ayrılan %69 iken bu sene %70,7’ye çıkarılmıştır.

Koruyucu sağlık için halk sağlığı hizmetlerinde:

  • Ana Çocuk Sağlığı, Aşılama
  • Aile Hekimliği Hizmetleri (24 bin den fazla hekim)
  • Sağlıklı Hayat Merkezi
  • Obezite
  • Beslenme
  • Diyabetle Mücadele
  • Tütünle Mücadele
  • Uyuşturucu ile Mücadele
  • Ruh Sağlığı Kontrol Programları
  • Kanserle Mücadele, Erken Tanı
  • Mobil Sağlık Hizmetleri
  • Bulaşıcı Hastalıklarla Mücadele, Erken Uyarı Cevap Sistemi
  • Zoonozla Mücadele
  • Bulaşıcı Olmayan Hastalıklarla Mücadele
  • Birinci Basamakta Sağlık Tesisi Yapım, Tefrişat ve Onarımı

Tüm bu hizmetlerin ayrılan kıt bütçe ile gerçekleştirilebilmesi mümkün değildir. Üstelik bunların arasında COVID-19 ile ilgili bir konu yoktur. COVID-19’a sadece tedavi edici sağlık hizmetlerinin içinde “bilgi sistemi altyapısı ve teknolojisinin geliştirilmesi” olarak yer verilmiştir.

Sağlık Bakanlığı, kamu-özel ortaklığı kapsamında 2020’de 12 şehir hastanesiyle yürütülen hizmet alımı, yatırım kullanım (kira bedeli) ve zorunlu hizmetler karşılığı yapılan ödemelerin toplam tutarı 10,5 milyar TL’dir. Bu tedavi edici sağlık programı için belirlenen miktarın %25,7’sini oluşturmuş; 2021’de %30,1’e çıkarılmıştır. Şirketlere bu yıl 16,4 milyar TL ödenecektir. Bunun da TL mi, dolar mı olacağı belli değildir.

Biz Türk Tabipleri Birliği olarak 2021 yılı için koruyucu sağlık bütçesinin artırılması için ek bütçe talep ediyoruz; ancak bu kadar borç ve faizle nasıl yapılacak? Sermaye kesimi yıllardır hem ekosisteme zarar verici yoğun faaliyetlerde bulunmuş, salgınlara, sellere, yangınlara yol açmış hem de gelirine göre artan oranlı kurumlar vergisi ödememiş tam tersine vergi oranları AKP tarafından tedrici azaltılmıştır. Ayrıca devlet son zamanlarda ismini en çok duyduğumuz 5 holding başta olmak üzere bazılarına 36 kere olmak üzere vergi ve harç indirimi, vergi affı yapmıştır. Bu arada yurttaşların gelir vergisi, dolaylı vergiler, cezalar derken iflahı kesilmiştir, asgari ücretten de vergi alınmaya devam edilmektedir. Salgınla birlikte 6 milyon hanenin dolayısıyla 25 milyon yurttaşın yıllık gelirinin 8 bin TL’nin altında kaldığı, daha da yoksullaştığı tahmin ediliyor. Bu yurttaşlarımızın maske ve kolonya bile alması mümkün değildir.

Kasım ayı başında Rusya, Robin Hood vergisi, aralık ayında Arjantin servet vergisi kanunu çıkardı; 2021’de tahsil etmeye başlayacaklar. Bizde BDDK verilerine göre ağustos itibariyle 1 milyondan fazla mevduatı olanların sayısı 70 bin artarak; 295 bin kişi olmuş. Varlığı ile orantılı bir şekilde 1-2 yıl süreyle servet vergisi düşünmelidir.

 

Doç. Dr. Deniz ERDOĞDU

TTB Merkez Konseyi üyesi