Osman Tuğlu
Gece zikrinde bir yürek
Nasıl dolarsa feyizle
Atım da öyle karanlık ahırda
Büyüdü kör bir seyisle
Aydınlıkta yetişen at
Sevmez izbeyi göremez alacayı
Oysa o içinden doğan ışıkla
Gündüze çevirir geceyi
Saman üstüne doğan
Sarılan yünlüye belenen çula
Sakınır taştan korkar çalıdan
Mesela doru at mesela kula
Oysa o yel gibi oynak
Değmeden dolaşır dünyayı
Değse güçlü toynaklarıyla zaten
Deler kalkanı böler kayayı
Karanlık ahırda
Ata kalıtı böyle bir atım var
Çıkaracağım baharda
Hele biraz daha erisin de kar
Suyun ilk yürüme vakitleri
Doğaya süreceğim delice
Son geçitleri de aşıp koşacak
Kim bilir kaç düş kaç gece
Buğday üzüm yiyor şimdi
İçiyor çeşitli yaban ballarını
Taş ahırın taş zemininde
Bileyiliyor nallarını
Kırpmıyor hiç gözünü
Bahar kapıda artık
Kaplıyor boynunu göğsünü
Burnundan yayılan sıcaklık
Kokular estikçe
Eşiniyor eşiniyor eşiniyor
Şu son birkaç gündür içeriden
Yangın var gibi kişniyor