Son yıllarda başta hekimler olmak üzere sağlık emekçileri Türkiye’den göç ediyor. Özellikle genç ve nitelikli hekim arkadaşların başka bir ülkede “sıfırdan” bir hayata başlamak istemesi gerçek anlamda onların da istedikleri bir şey değil. Gittikleri ülkelere uyum sağlama konusunda çok zorlanıyor, yakınlarını, geçmişlerini, anılarını arkalarında bırakmak zorunda kalıyorlar. ”Giderlerse gitsinler” tümcesinde vücut bulan bir yok sayılma, değersizleştirilmenin yanı sıra nitelikli insan yerine vasatlığın yüceltildiği, liyakat yerine kayırmacılığın baş tacı edildiği bir toplumsal düzen, sağlıkta piyasalaşma ile birlikte artan şiddet onları gitmek istemesinde en büyük etken. Hekimlerin göç etmelerinde ekonomik gerekçeler sonlarda yer alıyor. Aslında onlar yaşanmaz hale gelen bir toplumsal düzenden kaçıyorlar. Hekimler onurlu, insani mesleki koşullar ve güvenli bir gelecek hayalleri ile ülkeyi terk ediyorlar. Çok şey istemiyorlar.
Tıp Dünyası’nda bundan sonra hekim göçü ile ilgili hikayelere yer vermek istiyoruz.
Merhaba, ismim Bulut. Bir senedir Norveç’in Hammerfest şehrinde dahiliye bölümünde doktor olarak çalışıyorum. Bundan önce, 2016’dan 2024’ün başına kadar Almanya’da dahiliye ve acil tıp bölümlerinde çalıştım. Ancak her zaman hedefim Norveç’te çalışmaktı.
Tıp eğitimimi 2013 yılında tamamladım. Mezun olduktan sonra USMLE 1 ve 2 sınavlarını geçtim, fakat Amerika’nın bana uygun bir ülke olmadığını düşündükten sonra Almanya’da karar kıldım ve orada çalışmaya başladım. Norveç için ise en önemli süreçler denklik ve dil konusuydu. Norveççe öğrenmeye hobi olarak başlamıştım ve son birkaç yılda tüm belgelerimi Norveççe’ye çevirdim. Zaman kısıtlaması nedeniyle toplamda yalnızca 10 gün Norveççe kursuna gidebildim. Daha sonra Norskprøve ve Bergenstest gibi dil sınavlarına girdim. Özellikle Bergenstest, %2’lik geçme oranıyla Avrupa’nın en zor dil sınavlarından biriydi. 7 saat süren bu sınavı geçmek oldukça zorlu bir süreçti. Neyse ki, 2023 yılında nihai kararımı verdim. Ya Almanya’da uzmanlık sınavı için bir yıl bekleyecektim ya da Norveç’te şansımı deneyecektim.
İlk olarak daha önceden iletişimde olduğum Kirkenes’e belgelerimi gönderdim. Onlar da belgelerimi kardeş hastaneleri olan Hammerfest Finnmarkssykehuset’e iletti. Bir gün sonra kendimi bir Teams iş görüşmesinde buldum ve iki gün içinde dahiliye pozisyonu için kabul aldım. Tek sıkıntı, Norveç’te LIS1 olarak bilinen ve 6 yıllık doktorluk deneyiminden sonra yapılan intörnlük süreciydi. Böyle bir sistem çok az ülkede vardı. Denklik belgesini Almanya denkliğini çevirterek 2022’de almıştım. AB dışından gelen doktorlara, sınavlar ve belgeler olmadan sürecin 5-10 yıl sürebileceği söyleniyor. Ancak Almanya denkliğiyle başvurduğum için süreç daha kolay oldu.
Türkiye’den gelen bir doktor için öncelikle dil sınavlarının tüm kısımlarında B2 seviyesinde geçilmesi gerekiyor. Ardından Oslo’da yapılan, sözlü, uygulamalı ve yazılı olarak üç aşamalı bir denklik sınavına giriliyor. Her bir bölümden geçmek için toplam üç hakkınız var ve geçilen bölümlere bir daha girmenize gerek kalmıyor. Her bir sınavın maliyeti yaklaşık 35.000 NOK (3.000 Euro) ve genelde bu sürecin 1-2 yıl sürdüğünü söylüyorlar. Ancak şimdiye kadar bu sınavları geçip işe başlayan bir AB dışı doktor görmedim. Genelde doktorlar dil kısmında yıllarca takılıyorlar. Çoğu doktor, huzurevlerinde hasta bakıcısı olarak çalışıyor. Yani Norveç’in sistemi AB dışından gelenler için oldukça katı.
Bunun dışında, birkaç hazırlık gerektiren sınav daha var ve bu sınavlar süreç içinde istenilen zamanda yapılabiliyor. Tüm bunlardan sonra 18 aylık bir intörnlük süreci var. Bu sürede 6 ay cerrahi, 6 ay dahiliye ve 6 ay da “distriktjeneste” (bizdeki zorunlu hizmet gibi) yapılıyor. Distriktjeneste için pozisyon bulmak bazen zor olabiliyor. Ben, Almanya’da yaklaşık iki yıl süren uğraşlar sonucunda hastanedeki 12 aylık LIS1’i Norveç Sağlık Bakanlığı’nda tamamlanmış olarak gösterebildim. Ancak kalan 6 aylık süreç için itirazım hala devam ediyor. Muhtemelen 6 ay daha distriktjeneste yapmam gerekebilir.
Bir yandan da Almanya’daki deneyimlerimin burada geçerli sayılması için çalıştığım hastanelerden belgelerimi imzalattım ve bu süreçte de son aşamadayım. Norveç’e gönderilecek belgelerin Norveççe, Danca, İsveççe ya da İngilizce olarak ibraz edilmesi gerekiyor. Eğer her şey yolunda giderse, 1-1,5 yıl içinde uzmanlığımı almam olası.
Biraz da Norveç’te doktorluktan bahsetmek istiyorum. Norveç’te 800 farklı aksan kullanılıyor ve bunların hiçbiri “ana aksan” değil. Dolayısıyla konuşma ve yazmada anlaşılması zor aksanlarla karşılaşabiliyorsunuz. Yabancı doktorların çoğu İsveç’ten geliyor ve bir kısmı da Danimarka’dan. İsveçliler İsveççe, Danimarkalılar ise Danca konuşuyor. İsveççe konuşma dilinde anlaması Danimarka diline göre daha zor. Dancayı anlamakta bazen Norveçliler bile zorlanıyor, ancak Danimarka dili Norveç’te doktorluk yaparken anlamanız gereken dillerden biri.
Diğer bir konu, doktorluğun genelde telefon üzerinden yapılması. Çalıştığım Hammerfest, dünyanın en kuzeydeki kenti ve çevresindeki kasabalar oldukça uzak. Kışın yollar genelde ya kar ya da fırtına nedeniyle kapalı oluyor. Her hastanın telefonla tartışılması ve kabul edilirse acil servise bildirilmesi gerekiyor. Preklinik nöbette, ev doktorundan her zaman bir epikriz geliyor. Ayrıca telsiz iletişimi oldukça yaygın. Nöbette yanınızda nöbet telefonu, telsiz ve acil durum çağrısı (stansalarm) cihazı taşımanız gerekiyor. Dolayısıyla dil, en önemli şeylerden biri.
İşyerinde genelde sakin bir hava hakim. Hasta başına düşen hekim sayısını Türkiye ile kıyaslamak mümkün değil, hatta Almanya’dan bile çok daha iyi. Doktor olarak bir vardiyada genelde 4-5 hasta ile ilgileniliyor. LIS1 dediğimiz intörnler oldukça aktif ve epikriz yazımını genelde onlar yapıyor. Asistan doktor olarak organizasyon, telefon görüşmeleri ve kardiyoversiyon gibi görevler var. Ultrason ve ponksiyonlar radyolojide; SVK ve entübasyon işlemleri ise anestezide yapılıyor. Tabii, bazı dahiliye doktorları bu işlemleri yapabiliyor.
Norveç denkliği ve Norveççe dil bilgisi, İsveç ve Danimarka’da herhangi bir ekstra belgeye ihtiyaç duymadan çalışma imkanı veriyor. Ayrıca, Norveç denkliği ile diğer AB ülkelerinde de dil öğrenildiği takdirde çalışmak mümkün. Bu bölgede Kuzey Sami dili de resmi dil ve bazı doktorlar ana dil olarak Kuzey Sami dilini konuşuyor. Ancak Kuzey Sami hastaları için her zaman tercüman mevcut.
Norveççe, pek bilinmeyen ama birçok avantajı olan bir dil. Grameri zor değil, hızlı öğreniliyor ve Türkçeye yakın telaffuzları sayesinde bizim için kolay bir dil. Norveççe öğrenerek diğer Germen dillerini öğrenmek de kolaylaşıyor. İsveççe ve Danca rahatça anlaşılabiliyor; Faroece ve İzlandaca ise en azından yazılı olarak anlaşılabiliyor.
Son olarak, Norveç’in ikliminden bahsetmek istiyorum. 21 Kasım’da güneş son kez battı ve 21 Ocak’a kadar güneş doğmayacak. Yaklaşık 3,5-4 aylık bir karanlık dönemden söz edebiliriz. Şu an hava yaklaşık 1 saat kadar aydınlık oluyor. Yazın ise güneş hiç batmıyor ve 24 saat güneş görmek bazen sıkıcı olabiliyor. Ancak Norveç’in iklimi benzersiz ve eşsiz bir deneyim sunuyor.
Sonuç olarak, Norveç biraz içine kapalı, iklimi zorlu, tıbbi olarak diğer ülkelerden doktor kabulü zor olan bir ülke. Ancak içinde huzurlu bir tıp ortamı, sakin bir çalışma temposu ve insani çalışma şartları sunuyor. Küçük ama kendine has bu ülkede çalışmak isteyen ve bu zorlu yolculuğu göze alabilen herkese bu deneyimi tavsiye ederim.