"Örgütlü Emek, Sağlıklı Toplum"
"Örgütlü Emek, Sağlıklı Toplum"
Eylül 2024
TTB, Sağlık Ortamının İhtiyaçlarına Yanıt Veren Bir Faaliyet Yürütecek
Bütün yaşadığımız sorunların kaynağında Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yarattığı üç ana sorun var: (1) Sağlık hizmetinin niteliğinin değil niceliğinin öncelenmesi, (2) Hekim emeğinin değersizleştirilmesi, (3) Hekimlerin örgütsüzleşmesi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak önümüzdeki dönemde bu üç ana sorunu merkezine alan bir faaliyet yürütmeyi planlıyoruz. Eşit, ücretsiz, ulaşılabilir ve nitelikli bir sağlık hizmeti için ilk yapılması gereken birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesidir. Hekim emeğinin değersizleştirilmesi ise hekimlerin sahada yaşadıkları bütün mesleki ve özlük hakları sorunlarının temelinde yatan ana nedendir. Üçüncü ana sorun, yani örgütsüzlük ise belki de en önemlisi. Çünkü bir araya gelerek ortak akıl ile etkili bir çalışma yürütemediğimiz sürece diğer sorunları çözebilmemiz olanaksız.
— Alpay Azap
6 Şubat Yerkürenin Hareketi ve TTB Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmeti Kolu
Türk Tabipleri Birliği’ne bağlı Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmeti Kolumuz 1992 yılında “Saddam Rejimi”nin kullandığı elma kokulu kimyasal gaz nedeniyle katledilen insanlar ve hayatta kalmak için ülkemize göç eden mülteciler zamanında kuruldu. Bu göç insan eliyle oluşturulmuş olağandışı duruma örnektir.
Deneyimlerimiz 99 depreminde – Gölcük depreminde çok fazla arttı ve TTB-ODSHK bilgi birikimini eylemde kullandığı gibi zaman zaman da akademik destek için kullanılır hale geldi.
“Afet” dediğimizde; deprem, sel, orman yangınları vb. doğanın toplum üzerindeki “dışsal-yıkıcı” etkilerini anlıyorsak… Bu tip doğa olaylarının da fiziksel dünya için “olağan” olduğunu beraberinde ifade etmek zorundayız. Bu “olağanlık” toplumlar tarafından “arızi bir durum” olarak karşılanırsa “afet” adını alır. “Arızi” ise; “dışsal, beklenmedik olandır.” O halde; ne zaman ki depremlerin, salgınların, orman yangınlarının bilgisine sahip olursak o zaman bu durumların “dışsal, beklenmedik” olaylar yani afetler olmaktan çıkacağının da bilincine varabilmemiz mümkün olacaktır.
— Ercan Yavuz
Olağandışı Durumlar ve
Sivil Toplum İlişkisi Nasıl Kurulur?
Şubat 2023 Maraş-Hatay Depremlerinin üstünden bir yılı aşkın zaman geçti ve “yaraların sarılması” halen devam ediyor. Trakya bölgesi büyüklüğünde bir alana yayılan doğa kaynaklı afetten, 11 ilimiz ve 11 milyona yakın insanımız etkilendi; 250 bin kadar bina yıkıldı veya ağır hasar gördü; kimi kaynaklara göre 400 bin insan bölge dışına göçtü. Kaç kişi yaralı kurtuldu, uzuv kaybına uğrayan insan sayısı gibi veriler ise bugün bile pek net değil. Şubat depremleri bölgesindeki raporlama çalışmalarımız ve onun sonrasında ise İstanbul Deprem Çalışma Grubu ile beraber yürüttüğümüz faaliyetlerde, toplumun olağandışı durumlar/afet ile karşılaşıldığında ne yapacağını bilmesinin çok temel önemde olduğunu ve bunun için yerelde yürütülecek olan koordine çalışmaların belirleyici olduğunu gördük. Buna ilaveten, olağandışı durumların/afetlerin önlenmesine yönelik gerek kamusal ve gerekse bireysel sorumluluklar ve tedbirler konusunda daha da büyük bir bilgi eksikliği vardı.
— Seçkin Kara
Hasta Mahpuslar ve Ceza İnfaz Ertelemeleri ile İlgili Bir Değerlendirme
Cezaevlerinde şeffaf ve insan hakları odaklı bir bakış açısının yerleşebilmesi; uluslararası ve ulusal sağlık örgütleri, emek-meslek örgütleri, hukuk örgütleri, insan hakları örgütlerinin ziyaret ve denetimine açık olmasından geçer. Bakanlık teşkilatı ve cezaevleri yöneticilerinden infaz koruma memuruna kadar bağımsız kararlar alabilen, bu kararları almaktan dolayı herhangi bir adli ve idari yaptırıma olmadığı bir yapılanma içerisinde, mahpusun yaşam ve sağlık hakkını temel alan, insan hakları odaklı bakan ve konu ile ilgili tüm örgüt ve kuruluşlar ile eşgüdüm halinde, multidisipliner bir anlayışla ve onarıcı adalet gözetilerek görev yapılan bir cezaevi hayal değil.
— TTB İnsan Hakları Kolu
Zihniyet Bu, Durum Bu; Sosyal İyilik Olmadan Psikolojik İyilik Mümkün mü?
Hatay’da, 6 ve 20 Şubat depremleri sonrası barınma sorununun “hızla” çözülmesi gerektiği gerekçesiyle yaratılan ekolojik yıkım, ekokırıma* dönüşerek giderek derinleşiyor. Sıkça söylenildiği gibi Antakya ve Defne devasa bir şantiye gibi. Bu şantiyelere beton sağlamak için Samandağ ve Antakya’da yaşam alanlarının ortasına beton santralleri açılıyor, bu santrallerin sessiz ve dumansız çalışması mümkünken aksine insan sağlığına ve çevreye ciddi zararlar verecek şekilde gürültüyle tozu dumana katarak, ciddi bir hava kirliliğine yol açarak çalıştırılıyorlar.
— Demet Parlar
Katliam Yasası Meşru Değildir! İnsan Hakları ve Doğa Hakları İkileminden Çıkmalıyız!
Siyasal iktidar, katliam yasasını çıkarmak üzere hamlelerini birbiri ardına sıraladı ve yasayı TBMM’den geçirdi. Bu süreçte iktidar yürüttüğü propaganda ile kamuoyunu insan merkezci düşüncenin, çok da yatkın olduğu bir ikileme sürükledi. “Ne yani, zarar gören çocukların, kadınların, insanların hakları dururken sokak hayvanlarının haklarını mı savunacağız?”
Öte yandan İslami düşüncede hayvanları koruyan açıklamalar da bulunmasına karşın “insanın hakları mı yoksa hayvanın hakları mı” ikileminde bir hiyerarşi kurulmakta ve insan, derhal varlıkların cins ve tür hiyerarşisinde en üste yerleşmektedir. Tartışma içeriğinin en zayıf olduğu bu ikilem, edilgin, dolayısıyla tepkisel etkilenişlere, yanıtlara yol açan en düşük bilme düzeyidir.
— Nejla Kurul
İnterseks Bir İnsan Olmak:
Bir Var Olma Mücadelesi
LGBTİ+ aktivisti Belgin Günay ile intersekslerin çocukluğunda maruz kaldığı cerrahi ve tıbbi girişimleri, sağlığa erişim hakkı ihlalleri, toplumda karşılaştıkları sorunlar ve spor karşılaşmalarında uğradıkları ayrımcı tutuma dair konuştuk. Kendi deneyimleri üzerinden intersekslerin yaşadıkları var olma mücadelelerini paylaşan Günay, interseksler üzerindeki toplumsal baskıları ve tıbbi süreçlerde yaşanan etik sorunları aktardı.
— Ayşe Uğurlu
Bir Garip Şairin Bir Garip Ölümü: Orhan Veli
1914 yılında İstanbul’da doğan şair Orhan Veli, 1950 yılının bir sonbahar günü (10 Kasım), Ankara’da karanlık bir sokakta alkollü olarak yürürken belediyenin kablo döşetmek için kazdığı bir çukura düşer ve başından hafifçe yaralanır. İki gün sonra İstanbul’a döner ama başı hala ağrımaktadır. Dördüncü gün öğle saatlerinde bir arkadaşının evinde otururken aniden fenalaşır. Arkadaşları açılabilir diye hamama bile götürürler. Ancak durumunun daha da kötüleşmesi üzerine İstanbul’da Cerrahpaşa Hastanesi’ne kaldırılır. Alkol koması tanısı ile tedavi edilmeye çalışılır. Ancak saat 20.00 civarında komaya giren 36 yaşındaki “Garip” şair, bütün çaba ve tedavilere rağmen 14 Kasım 1950’de saat 23.20’da vefat eder. Ölümünün nedeni, 15 Kasım 1950 Çarşamba günü çıkan akşam gazetelerinde “alkol yüzünden zehirlendi” olarak duyurulur. 16 Kasım günü otopsi yapılır. İşte asıl ölüm nedeni o zaman anlaşılır: Epidural Hematom yani beyin kanaması.
— Ali İhsan Ökten
Öykü: Denizin Kıyısında
Selami ile dalgakıranın en ucunda taşların üzerine oturmuş konuşuyorlardı. Issızdı ortalık. Yüzleri denize dönük, yüzlerinde denizden yansıyan ışık, ikisinin de uzak bakışlı gözlerinde mavi bir hüzün. Mavi bir sessizlikti deniz. Sessizliği Selami bozdu.
-Hiç yalnız kaldığın oldu mu?
-Çok.
-En çok ne zaman?
-Etrafım insanlarla dolu iken…
-Anlamadım, nasıl yani?
-Kalk gidelim.
Güneş bulutların arasından sıyrılmış, ufukta deniz ve göğün ayrılmaz gibi durduğu yerde mavi kızıl, eflatun bir renk cümbüşü başlatmıştı. Yürüyorlardı. Kumda ayak izleri ıslak, gölgeleri sağ yanlarında uzamış.
-Bak; hayat deniz gibidir. Böyle mavi ve kıpırtısız uzanırken ne kadar güzel değil mi? Ya fırtınada, işte o zaman benzer asıl hayata. Ve işte asıl o zaman görmek istersin yanında adamları…
— Akın Yazıcı
“Görmek Yaşamaktır,
Vuslattır Görmek”
“Ben görmedim Paris’i. Paris evde yoktu. Ben rüyamda gördüm Paris’i, gülümsedi ve kayboldu.” 1955 yılında Paris’in ünlü göz hastanesi Quinze Vingts’de yazılmış olan bu satırlar kendisini “münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi” olarak ifade eden Cemil Meriç’e (1916-1987) ait. Cemil Meriç her frankofon yazar gibi Paris’i görme, orada yaşama özlemi duymuş olsa da, 1940’ların başında dünyayı kasıp kavuran savaş onun bu isteğinin gerçekleşmesine engel olur. 1954 yılında yazarın her iki gözünde “müterakki” (yüksek) miyopiye bağlı retina dekolmanı gelişir. Retina dekolmanı; retinanın nörosensoryal tabakası ve retina pigment epitel tabakasının birbirinden ayrılmasıdır. Nadir görülen farklı tipleri olsa da genellikle retinası ince olan yüksek miyoplarda ve/veya travma sonrasında oluşabilen retina yırtıklarını takiben gelişir ve tek tedavisi cerrahidir.
— Okan Toygar
ŞİİR DÜNYASI
Sarı Bere
— Altay Öktem
Kitap Tanıtımı: Ay Işığında Yıkanan Kadınlar
COVID-19 pandemisi döneminde biz hekimlerin en çok kulak verdiği hocalarımızdan birisi olan Prof. Dr. Esin Şenol, bilimsel yayın ve yazıları yanı sıra edebiyata gönül vermiş bir hekim. Ölümün fazla fazla mesai yaptığı pandemide kendi cebine koyduğu ölümlülük ile ölümle savaşmış bir bilim insanı. Taa Mers – Cov ya da SARS tan beri pandemi geliyor diye bas bas bağırdıklarını biliyorum. Esin Hoca’nın bu yönünden kısaca bahsettikten sonra ilk romanı olan Ay Işığında Yıkanan Kadınlar kitabını tanıtmaya başlayalım.
— Gönül Malat
Kitap Tanıtımı: Oyunbozan
Yine bir meslektaşımızın kitabı Oyunbozan! Nilüfer Benal’ın ikinci romanı. Yazar, ilk kitabı Unutulan’dan sonra uyaklı bir isimle Oyunbozan’ı kaleme aldı. Edisyon Kitap’tan çıkan, editörlüğünü çoğumuzun bildiği isim olan Özcan Sapan’ın yaptığı 214 sayfadan oluşan kitap, orta yaşlarını süren bir grup arkadaşın ilk gençlik yıllarına gidip gelen dolayısıyla geri dönüş tekniğinin hayli güzel kullanıldığı bir metin. Bir aralık akşamı başlayıp bir gün bile sürmeyen zaman dilimini konu ediyor olması en önemli mihengi romanın.
— Gönül Malat
TTB'DEN HABERLER
TTB 76. Büyük Kongresi Tamamlandı
TTB Merkez Konseyi Görev Dağılımını Yaptı
TTB’den Eğitim Sen’in Nöbet Eylemine Ziyaret
TTB Merkez Konseyi Önceki Dönem Başkanı Dr. Erdal Atabek Anıldı: “Mücadelesi, Umut Olması Hepimize Yol Gösteriyor”
TTB, TMMOB ve KESK’ten Hakkari’de Kayyum Atamasına Karşı Yapılan Nöbete Destek Ziyareti
TTB Merkez Konseyi Önceki Dönem Başkanlarından Dr. Erdal Atabek’in Anısı Bursa Tabip Odası’nda Yaşayacak
TTB Merkez Konsey Üyeleri Sokak Hayvanlarının Yaşam Hakkı İçin Düzenlenen Açıklamaya Destek Verdi: Yaşamı ve Yaşatmayı Savunmaya Devam Edeceğiz
Muğla’da Aile Hekimleri Sağlıkta Şiddete Karşı İş Bıraktı: Sağlıkta Şiddet Politik Bir Tercih Olduğu Sürece Engellenemez
TTB, “Türk Işını” Adı Verilen Çalışma ile İlgili Sağlık Bakanlığı’ndan Bilgi Talebinde Bulundu
TTB Merkez Konseyi, Sağlık Bakanı Dr. Kemal Memişoğlu ile Bir Araya Geldi: Hekimlerin Sorunları Aktarıldı, Çözümler İçin İletişim İçinde Olunması Kararı Alındı
TTB, Diyarbakır’da Yapılan Yaşam Hakkı Mitingindeydi: Hasandin Yaylası’nın Maden Ocaklarına Açılması Halk Sağlığı Tehdidi Oluşturacaktır
TTB Yüksek Onur Kurulu Üyeliği Yapmış Dr. Tarık Ziya Ekinci’yi Kaybetmenin Derin Üzüntüsü İçindeyiz
TTB’den, Kadına ve Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddete Karşı İş Bırakan Hindistanlı Hekimlere Dayanışma Mektubu
TTB-SES Şubat Depremleri 18. Ay Raporu, 17 Ağustos Depreminin Yıldönümünde Hatay’da Paylaşıldı
TTB Merkez Konseyi, Deprem Bölgesindeki Ziyaretlerine Adana ve Hatay’da Başladı
TTB Dr. Ali Özyurt Kültür Sanat Edebiyat Kolu’nun “4 Hekim 4 Yazar 4 Kitap” Söyleşisi Hatay Arsuz’da Düzenlendi
TTB Merkez Konseyi, Deprem Bölgesindeki Ziyaretlerine İkinci Gününde Hatay’da Devam Etti
TTB Merkez Konseyi, Deprem Bölgesindeki Ziyaretlerine Üçüncü Gününde Adıyaman, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de Devam Etti
TTB, Stajyer Tıp Öğrencilerinin ve Vakıf Üniversitelerindeki İntörn Hekimlerin Mağduriyetlerinin Giderilmesi İçin Hazırladığı Kanun Teklifi Önerisini TBMM’de Grubu Bulunan Siyasi Partilere İletti
TTB Merkez Konseyi Önceki Dönem II. Başkanı Dr. Ali İhsan Ökten’in Açtığı Davada, SBÜ’nün Akademik Değerlere Aykırı ve Liyakati Gözetmeyen Atama Kararının Yürütmesi Durduruldu
İdare Mahkemelerinin Bakanlığa Yükümlülüğünü Hatırlattığı Kararlar Sonrası; TTB, Sağlık Bakanlığı’ndan Bir Kez Daha Beyaz Kod Verilerini İstedi
“M Çiçeği: Bilinmesi ve Yapılması Gerekenler” Paneli Yapıldı
Tıp Öğrencilerinin Eğitim, Barınma, Beslenme, Güvenceli Çalışma ve Ücret Haklarında Yaşadıkları Sorunların Çözümü İçin TTB’den YÖK’e Yazı
TTB ve Ağrı-Kars-Ardahan-Iğdır Tabip Odası, Kars Aile Mahkemesi’nin Çocuğun Üstün Yararını ve Halk Sağlığını Tehdit Eden Bilim Dışı Topuk Kanı Kararı Hakkında Hem İstinaf Yoluna Başvurdu Hem de Hakimi HSK’ye Şikayet Etti
TTB Karadeniz Bölgesi Tabip Odaları Toplantısı Samsun Tabip Odası’nın Ev Sahipliğinde Yapıldı
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 17. Haftasında: Çalışanların Vergi Yükünü Azaltmak Yerine, Halkın Sırtına Yeni Vergiler Yüklemeyi Kabul Etmiyoruz!
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 18. Haftasında: Şirketlerin Kârını Artıran, Çalışanların Vergi Yükünü Azaltmayan Vergi Paketine İzin Vermeyeceğiz!
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 19. Haftasında: Hükümet Vergi Ödemeyen 800 Zengini Şimdi Hatırlarken, Çalışanlardan Yıllardır Yüksek Oranda Peşin Vergi Almayı İhmal Etmiyor!
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 20. Haftasında: Moody’s Kredi Notunu Artırmış Diye Sevinenler Çalışanların ve Halkın Yaşadığı Derin Yoksulluğu Umursamıyor
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 21. Haftasında: Meclisi Emeğiyle Geçinen Halkın ve Çalışanların Haklarını Korumaya Çağırıyoruz
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 22. Haftasında: Çalışanların Aleyhine Olan Vergide Adaletsizlik Son Bulana Dek Susmayacağız!
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 23. Haftasında: Çalışanlardan Kestiği Vergileri Faize Aktaran, Durgunluk Döneminin Mimarı Hükümet İstifa Etmelidir!
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 24. Haftasında: İktidarın Görevi Vergide ve Gelirde Adaleti Sağlamaktır
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 25. Haftasında: Çalışanların Vergi Yükünü Azaltmayan, Ultra Zenginlerin Sayısını Artıranları Vergide Adaleti Sağlamaya Davet Ediyoruz!
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 26. Haftasında: Hükümetin Tercihi ile Giderek Yoksullaşan Çalışanlar Vergi Rekortmeni Oldu!
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 27. Haftasında: Çalışanları Yoksullaştıran Hükümet, Gelir ve Vergi Adaletsizliğini Artırdıkça Küresel Sermayeden Övgüler Alıyor!
TTB AHEK ve SES’in “Vergide Adalet” Eylemleri 28. Haftasında: Sağlık Çalışanları için Soyguna Dönüşen Vergi Kesintisine Karşı Mücadeleye Devam Edeceğiz!
TTB'Yİ SOSYAL MEDYADA TAKİP EDİN!
TTB Tıp Dünyası E-Dergi
GMK Bulvarı Şehit Daniş Tunalıgil Sok. No: 2/17-23, 06570, Maltepe / ANKARA
Tel: (0 312) 231 31 79
[email protected]